Kuzey Irak’ta, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi tarafından düzenlenen referandumun en büyük amacı; Irak Kürdistan’ının tamamen bağımsız bir ülke olarak, Irak Merkezi Hükümetinden ayrılmasıydı ve bu hedefe ulaşmaları için uluslararası arenada sadece Siyonist İsrail rejimi tarafından desteklendiler zira bağımsız bir Kürdistan’ın kurulmasında en büyük menfaat, yine Siyonist İsrail rejimine sağlanacaktır.
Siyonist rejim İsrail başbakanı Benyamin Netanyahu, neden Kuzey Irak’ta bir Kürt devletinin kurulmasını desteklediklerinin sırrını açıkladı. Netanyahu’ya göre; Irak Bölgesel Yönetiminin düzenlemiş olduğu referandum, Kuzey Irak’ın, Irak merkezi hükümetinden ayrılması için yapılmış bir eylemdir ve İsrail bu referanduma destek vermektedir zira İsrail bu sayede Tel Aviv’e düşman olan bölge ülkelerine karşı daha rahat bir şekilde mücadele edecek, bu düşmanların başında da stratejik düşman olan İran gelmektedir.
Kuzey Irak’ta, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi tarafından düzenlenen referandumun en büyük amacı; Irak Kürdistan’ının tamamen bağımsız bir ülke olarak, Irak Merkezi Hükümetinden ayrılmasıydı ve bu hedefe ulaşmaları için uluslararası arenada sadece Siyonist İsrail rejimi tarafından desteklendiler zira bağımsız bir Kürdistan’ın kurulmasında en büyük menfaat, yine Siyonist İsrail rejimine sağlanacaktır.
Lübnan el-Ahbar gazetesi, bölge konusunda ve Ortadoğu’da değişen dengeler noktasında uzman olan analistlerin görüşlerine yer verdi. Analistler, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi tarafından düzenlenen referandumun en çok Siyonist rejim İsrail’in yararına olduğunun altını çizmekteler zira Ortadoğu ve bölge ülkeleri son 30 yılda emperyalistler, Siyonistler, batılı güçler ve ABD’nin mustakim veya dolaylı yollardan müdahale etmeleri sonucu kanlı iç savaşlara maruz kaldı.
Emperyalist küresel güçler ve Siyonistlerin hazırlamış oldukları bu staretejik plan ve projeler neticesinde, bölge ülkeleri özellikle Irak, Suriye, Lübnan ve Yemen Filistin’in 1948 yılında duçar olmuş olduğu problemlerden daha da büyük sorunlarla karşı karşıya kaldı.
Elbette ABD, Batı, Siyonistler ve Arap müttefiklerinin Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) hazırlamış oldukları plan ve projeler, tüm çabalarına rağmen akamete uğramıştır netice itibariyle özellikle Suriye, Irak, Lübnan ve Yemen’de sürdürülen vekâlet savaşında küfür cephesi, Direniş Ekseni karşısında bozguna uğramıştır.
Lübnan el-Ahbar gazetesi baş editörü İbrahim Emin bu konu hakkında yazmış olduğu makalesinde şunlara yer veriyor: Batı ve sömürgeci güçler bölge ülkelerinde gerektiğinde kendi menfaatlerini gözetecek kişileri işbaşına getirmeye çalışmaktalar.
Küresel güçlerin yöneticileri, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi tarafından düzenlenen referandumu bu hedef doğrultusunda kullanmaya çalışmaktadır.
Gidişata bakılırsa Mesut Barzani ve taraftarları Emperyalistlerin ve Siyonist lobilerin maşası haline gelmişler. Küresel sömürgeci güçler bu sayede Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)’u hayata geçirmeye bir adım daha yaklaşmış olacak.
Arap ülkeleri, bir zamanlar topyekûn olarak Siyonist rejimin varlığına karşıydılar fakat günümüzde bu işgalci rejim bağımsız bir devlet olarak dünya ülkeleri tarafından tanınmakta ve yoluna devam etmekte.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimine karşı uygulanan ambargo ve yaptırımlar hiçbirşeyi değiştirmeyecek ve referandumdan bir müddet sonra Arap ülkeleri birbiri ardınca Irak Bağımsız Kürdistan Devletini resmen tanıyacaklarını ilan edecektir.
Elbette bir grup Kürt siyasitçilerin, önemli şahsiyetlerin ve siyasi parti liderlerinin yapmış olduğu bu yanlış adım, çok ağır bir bedel ödemelerine neden olacaktır. Bu bedellerin en tehlikelisini Kürtler kendi başlarına ve bölge ülkeleri başlarına getirmektedir.
İşte sırf bundan dolayı Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ve Mesut Barzani, Siyonist rejim İsrail’den başka hiç bir ülke tarafından destek görmedi.
Burada asıl sorulması gereken soru şudur: Nasıl olur da Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ve İşçi Partisi böyle yanlış bir politikaya ortak oluverdiler? Herhalde bu siyasi parti kendi ilkeleri ve sloganları karşısında geri adım atarak, Amerikan projesinin maşası olmaya ve Siyonist rejim İsrail ile ortak hareket etmeye karar verdi.
El-Ahbar, diğer bir makalesinde şunları yazıyor: Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin açıklamalarına göre; Kuzey Irak Kürt Bölgesinde yapılan referandum sırasında herhangi bir problem yaşanmadı ve referanduma katılım beklenenin çok üzerinde oldu.
Elbette referanduma katılım oranının bu denli yüksek olması, Kürt liderleri ve grupları ikna etmiş değil zira referandum Irak Merkezi Hükümeti ve bölge ülkeleri tarafından gayri meşru ilan edildi.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi tarafından düzenlenen bu referandumun doğuracağı kötü sonuçlar, Irak Merkezi Hükümet ve bölge ülkeleri tarafından Mesut Barzani ve taraftarlarına birçok kez hatırlatılmasına rağmen, Kürt siyasetçiler bu sevdadan vazgeşmedi.
Düne kadar Irak Merkezi Hükümeti ve komşu ülkelerin özellikle İran ve Türkiye’nin uyarıları tehditten öteye geçmiyordu ancak refrandum sonrası özellikle Haydar el-İbadi hükümeti Irak Kürt Bölgesel Yönetimine karşı daha ciddi adımlar atmak zorunda kalacaktır.
Aynı zamanda Ankara ve Tahran’da, Erbil yönetimi ve Barzani’ye karşı daha yeni ve daha ciddi caydırıcı yaptırımlar uygulamaya başalayacaktır.
Barzani kendisini Kürtlerin lideri olarak lanse etme başarısını gösterse de, Irak’ta ki tüm grupların kendisine karşı bir cephede yer alamsına neden oldu zira bu gruplar referandumun Irak’ı bölmeye ve parçalamaya yönelik olduğuna ve Tel Aviv cephesinde yer almalarına sebep olduğunu çok iyi bilmekteler.
Bu makale de yazılanlardan şu sonuş çıkmaktadır; Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ve Barzani’nin düzenlemiş olduğu referandum, Bağdat yönetiminin Kuzey Irak’a ve Erbil yönetimine karşı geri adım attıracak yaptırım paketlerini devreye sokacaktır.
Iraklı bir devlet yetkilisinin söylediğine göre; Irak Merkezi Hükümeti, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi tarafından düzenlenen referanduma karşı cezalandırıcı adımlar atacaktır.
Erbil yönetiminin şimdiye dek almış olduğu mesajlar, siyasi ve ekonomik olarak oldukça fazlaydı.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimine verilen bu mesajların başında; Irak parlamentosunun talep ettiği şeyler ve Irak Türkiye sınır hattında Ankara ve Bağdat’ın ortak tatbikat düzenlemesini de sayabiliriz.
Diğer taraftan, Irak ordusu, Irak gönüllü halk birlikleri Haşdi Şabi mücahitlerinin ve Irak direniş güçlerinin tartışmalı bölgelerde ki varlığı, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ve Mesut Barzaniye verilmek istenen ültimatomlardan bazılarıydı.
Irak parlamentosu bu bağlamda Irak başbakanı Haydar el-İbadi’den, Irak silahlı kuvvetlerini tartışmalı bölgelere konuşlandırmasını istedi.
Irak başbakan’da Irak parlamentosunun bu isteği üzerine, Irak ordusundan sivil halkı koruma ve destekleme amacıyla, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi kontrolünde olan bölgelere müdahil olmaları emrini verdi.
Irak parlamentosu başkanı Selim el-Cubeyri, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi tarafından düzenlenen bu referandumun kanunlara aykırı tarihi bir hata olduğunu söyledi ve tüm taraflardan Irak’ın toprak bütünlüğünü koruyacak adımlar atmasını istedi.
Irak parlamentosu aynı şekilde Irak Kürt Bölgesel Yönetimine yaptırım uygulama kapsamında petrol ve petrol şirketlerine karşı bazı uygulamaları hayata geçirme kararı aldı.
Irak parlamentosu diğer taraftan Kürtler arasında referanduma katılan ve destek veren tüm kamu çalışanları hakkında soruşturma açılmasını talep etti.
Bazı haber kaynakları, Irak devletinin Irak Kürt Bölgesel Yönetimine ait hesapların bloke edilmesi ve dondurulması yönünde karar alacağını duyurdu.
Yine aynı şekilde Irak parlemantosu Irak hükümetinden özellikle tartışmalı bölgelerde ki petrol kuyularını, Irak Merkezi Hükümetine geri vermesi ve bu bölgelerde ki petrol kaynaklarının yönetimini de Irak enerji bakanlığına verilmesi gerektiğini istedi.
Bölge konusunda uzman olan Ali Haydar adlı analist, Lübnan el-Ahbar gazetesinde yer alan değerlendirmesinde Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin Irak Merkezi Hükümetinden ayrılmak için düzenlemiş olduğu referandumu, Siyonist rejim İsrail başbakanı Beneyamin Netanyahu’nun açık ve net olarak desteğini aldığına ve bunun kimse için gizli olmadığını vurguladı.
Netanyahu’nun Irak’ın kuzeyinde bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasını destekliyor, zira stratejik açıdan Siyonist rejim İsrail’in çıkarlarına hizmet edecektir ve bunuda kimseden saklamadan açık ve aleni olarak savunmaktadır.
Zaten Siyonist rejim İsrail başbakanı, Kuzey Irak’ta bağımsız bir Kürt devleti kurulması noktasında ABD kongresinde gündeme getirmiş ve onayını almıştır.
Siyonist rejim İsrail televizyonu Kanal 10, Netanyahu’nun ABD kongre üyeleriyle yaptığı görüşmelerde, Kuzey Irak’ta bağımsız bir Kürt devletinin kurulması noktasında geçerli nedenler sunduğunu haber verdi.
Netanyahu’ya göre; Kürtler Siyonist rejim İsrail’in müttefiğidir. Netanyahu, Mesut Barzani başkanlığında ki Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ve Tel Aviv arasında ki iyi ilişkilere işaret ederek, Kürtlerin İran, Türkiye, Suriye ve Irak arasında yer alan stratejik bir bölgede yer almasının, İsrail için son derece önemli olduğuna inanmaktadır.
Siyonist rejim İsrail başbakanı Benyamin Netanyahu’nun, Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin Irak Merkezi Hükümetinden ayrılması ve tamamen bağımsızlığını ilan etmesi için düzenlenen referanduma vermiş olduğu açık destek, Yahudilerin asıl hedefi olan; Nil’den Fırat’a kadar olan en büyük hayallerini gerçekleştirecek bir adım olmsada, Siyonist rejim İsrail açısından tarihi bir zafer olarak tarihe geçecektir.
Siyonist rejim İsrail hiçbir maddi ve insani yatırım yapmadan böylesine bir referandum sayesinde, bölge ülkelerini meşgul edecek ve yeni siyasi krizler oluşturarak, kendi emniyet ve güvenliğini tehdit eden unsurlardan bir nebzede olsa âmânda olacaktır.
Netanyahu, açıklamalarında; Kuzey Irak’ta bağımsız bir Kürt devletinin kurulması noktasında İsrail ile herhangi bir Kürt partisinin işbirliği içerisinde olduğunu söylemesede, bölgede değişen dengeler üzerinde her iki tarafında ortak görüşlere sahip olduğunu belirtti.
Siyonist rejim İsrail başbakanı Benyamin Netanyahu, stratejik yatırımların olduğunu güzel cümleler kurarak anlatmaya çalışsada, Kuzey Irak’ta kurulacak bağımsız bir Kürt devletinin kurulması noktasında, Tel Aviv’e karşı düşmanlık besleyen ülkelere karşı faydalanacaklarını belirtti.
Likud partisi eski liderlerinden Cedun Sagir, daha önce yapmış olduğu bir açıklamada; Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin düzenlemiş olduğu referanduma katılımda çoğunluk elde edilirse, Irak Kürdistan’ın bağımsızlığın ilan etmesi durumunda uluslararası camiada dünya ülkeleri arasında ilk olarak İsrail tarafından resmen tanınacağını söylemişti.
Bu bağlamda Tel Aviv’de oluşan genel kanı sayesinde, Siyonist rejim İsrail haber alma teşkilatı MOSSAD eski başkanı İliazer Zefrir’in 1965-1975 yılları arasında Kürt halkının haklarını savunmak adına bağımsızlık projesinin asıl tasarlayıcısı ve savunucusu olduğu herkes tarafından bilinmektedir.
MOSSAD eski başkanı açıklamalarında, Iraklı Kürtlerin Iraklı Türkler ve Araplardan daha çok bağımsız bir devleti hakettiklerini vurgulamakta.
MOSSAD eski başkanı, Siyonist Maryo gazetesinde yazdığı makalesinde şunlara yer vermiş: Kuzey Irak’ta bağımsız bir Kürt devletinin kurulması, Türkiye’nin bölünmesine neden olabilir zira Türkiye’de 20 milyona yakın Kürt yaşamaktadır.
Kürt halkı referandum sonrası daha büyük bir karar alarak, yani bağımsız bir devlet kurma yönünde ilk adımlarını atmalıdır aynı Bin Guryo’nun yaptığı gibi. Mearyo’nun yazdığına göre MOSSAD eski başkanı, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi başkanı Mesut Barzani’ye Mesut bin Guryon el-Barzani olarak hitap etmekte.