Trump yӧnetimi en yakın müttefiklerinden olan Türkiye’yide birçok kez Ortadoğu’da ateș çemberinin içine itmeye çalıșmıș ve sahada yanlız bırakmıștır.
İran islam inkilabı Rehberi merhum imam Humeyni’nin (ra) yıllar ӧncesinden ABD için sӧylediği “büyük șeytan” sӧzü șimdiye kadar gelmiș geçmiș tüm ABD bașkanlarının takmıș oldukları demokrasi(!) maskeleri sayesinde birçok basiretsiz insanlar tarafından dünyanın jandarması olarak kabul gӧrmüștü ve her kim ne yapsa ABD ye sorduk yaptık, ABD’yi bilgilendirdik, ABD demokrasi getirip gӧtürecek safsataları ile bilerek yada bilmeyerek bu büyük șeytanın her șerrin müsebbibi olduğunu gӧrememișler ya da gӧrmek istememișlerdi.
ABD’nin yeni başkanı Donald Trump'ın bu maskeyi kullanma ihtiyacı hissetmemesi ABD’nin gerçek ideolojisini ve yüzünü gӧstermesine sebep oldu, ӧzellikle İran islam Cumhuriyetinin tüm insan hakları ve uluslararası kural ve anlașmalara uymasına, üstelik bunu UAEA'nin İran'ın nükleer anlaşmaya uyduğunu rapor etmesine rağmen, Trump, İran'ın nükleer anlaşmaya bağlı olmadığını iddia ederek, kongrenin karar vermesi gerektiğini bildiriyor hatta kongreden ne çıkarsa çıksın yine kendi kafasındaki șeytani düșüncelerini yani dikta düșüncesini dünya kamuoyuna çeșitli bahanelerle kabul ettirmeye çalıșıyor.
Hatta İran islam Cumhuriyetinin asli unsuru olan Devrim Muhafızlarını dahi terӧr listesine alma düșüncesi ve İran karșıtı tüm sӧylemleri ile dünya barıșına zarar vermektedir. Kaldıki eğer Trump bu konuda görüş bildirip naralar atıyorsa o zaman UAEA'nin görevi nedir?, diye sormak lazım. Gerçi bizim nezdimizde UAEA ve bütün uluslararası kurumların büyük çoğunluğunun ABD eksenli ve yanlı politikalar izlediğini biliyoruz, arada sırada cılızda olsa karșı sesler çıksa dahi veto hakkını(!) kullanarak kurumlarıda susturduklarını biliyoruz.
Yani her zaman kurallar onlardan yana olmalı yoksa o kural kural değildir (!), düșüncesini en azından biz müslümanlar basiretle ve daha geniș bir șekilde değerlendirerek ABD’nin maskesi açık ve net bir şekilde Trump tarafından düșürülmüșken uyanmanın zamanı gelmedimi?, sorusunu kendimize sormamız lazım. Her ne kadar Suud ailesi ve Mısırˈın sultacı yӧnetimi gibi bazı satılmıș müslümanlar(!) tarafından Trumpˈın açıklamaları sevinçle karșılansa bile, biz genel manada tüm mazlum halkların bu șeytani güçlerin açıklamalarını doğru bulmadıklarını ve zalimleri kınadıklarını biliyoruz.
Trump yӧnetimi en yakın müttefiklerinden olan Türkiye’yide birçok kez Ortadoğu’da ateș çemberinin içine itmeye çalıșmıș ve sahada yanlız bırakmıștır. En son açık ve bariz ihaneti ise Türkiyeˈnin ve dünyanın gӧzü ӧnünde YPG’ye gӧnderdiği silah ve teçhizatlardır ki yarın müttefiki ve dostu olduğu(!) Türkiyeˈye karșı kullanılacaktır.
Hani her iște hayır vardırderizya!! ișteTrumpˈın ABD’nin maskesinin düşmesine vesile olması, müslümanların uyanmasına vesile olur inșaallah…..
Mehmet Yüksek