Ukrayna'yı Rusya'nın bataklığına çevirme planı işlerse Türkiye'nin şu an övündüğü ve değerli bulduğu dengeci siyasetinin işlevselliği tükenebilir.
Tarafların bir iki hafta içinde görüşmelerden sonuç çıkabileceğine dair açıklamalar bir uzatma taktiğine işaret ediyor. Bunu nasıl anlamalıyız? Bu sahadaki tıkanmışlık halinin değişmesi üzerine kurulan hesaplarla bağlantılı sanırım. Rusya’nın askeri stratejisine baktığımızda Ukrayna’yı Azak Denizi ve Karadeniz’den tamamen kopartacak şekilde bir harekat izlediği görülüyor.
Rusya kuşatma altında tuttuğu Mariupol kenti düştüğünde Azak denizinde hedefine ulaşmış olacak. Kırım’ın kuzeyinden geliştirilen harekat Herson’dan sonra Mikolayiv’de durdu. Buradan sonra anlaşılan hedef Odessa. Ki denizden donanma gemilerinin yaklaştığı Odessa düşerse Karadeniz kuşatması da tamamlanmış olacak.
Acaba Putin bu çevrelemeyi tamamladıktan sonra sözünü ettikleri beş koşul için dayatmada mı bulunacak? Kritik koşullar Donbas ve Kırım’la ilgili. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın bu iki konuda Putin ve Zelenskiy'nin masaya oturduğunda çözüm bulabileceğine dair iyimser bir açıklama yaptı.
Diğer koşullardan NATO üyeliği hedefinin anayasadan çıkarılması ve Ukrayna’nın tarafsız bir statüde olması Kiev’de sindirilmiş gözüküyor. O yüzden garantör ülkeler anlaşması istiyorlar. Türkiye’nin de dahil olacağı bir garantörlük mekanizmasına Rusya onay verecek mi? Çerçevesi barış gücü ya da başka bir formatta askeri misyonu içerecek mi? Hiçbir şey belli değil.
Neo-Nazi grupların elimine edilmesi konusunda da Ukrayna’nın bunları kınayıcı bir tutumunun koşulu karşılayabileceğine işaret ediliyor.
Silahsızlanma koşulu zaten muğlak bir şeydi. Anlaşmanın nasıl bir noktada geleceği savaşın seyrine bağlı. ABD bir taraftan silah sevkıyatını artırma kararlılığında. Batının yardımları halihazırda Rusya’nın işine çok zorlaştırdı. Biden Avrupa’yı NATO zemininde yeniden yoğurma şansını yakaladı ve şimdi Çin’i Rusya’dan uzaklaşmaya zorluyor. Biden’in Çin lideri ile görüşmesi bu açıdan önemli. Ama öncesinde Çin, ABD’yi Ukrayna’ya silah taşıyarak barışı sağlayamayacağı konusunda uyararak özerk pozisyonunu korudu.
*
Savaş bu noktadan bir çözüme kavuşur sa Türkiye, Rusya ile ilişkilerini de kurtarmış halde Batı ile kıymetli ortaklık mesafesinde uyumlulaşma sürecini devam ettirebilir. Erdoğan’ın istediği otoriter başkanlık sisteminin sindirilmesi, 2023’de iktidarı korumak için yapacaklarının da peşinen göz yumulmasıydı.
Ukrayna müstesna bir iklim yarattı ve Erdoğan kendi koşullarıyla Batı ile çalışma imkanını yeniden buldu. Fakat Ukrayna’yı Rusya’nın bataklığına çevirme planı yol alırsa Türkiye’nin şu an övündüğü ve değerli bulduğu dengeci siyasetinin işlevselliği tükenebilir.
*
Ukrayna’nın Suriye sahnesine yansımalarını merakla bekliyor olacağız. Suriye’de çözüm ABD-Türkiye ve Rusya-Türkiye ilişkilerinin seyrine mahkum. Erdoğan, Putin’le ilişkilerini muhafaza edebilirse özellikle Rusya’nın Kürtler lehine kullanılması beklenen bir durum değil.
Aynı şekilde ABD de NATO’yu yeniden elektriklemişken Suriye’de Kürtler lehine iddiasını büyüterek Türkiye’yi üzecek bir açılıma gitmeyebilir. Ama kısa vadede bu çıkmaz halini koruyan dengenin değişmesini beklemiyorum.
+Gerçek