HAMAS’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarının 7 Ekim sabahı başlattığı ve “Aksa Tufanı” adını verdikleri harekât, İsrail’i olduğu gibi Batı ülkelerini de derinden sarstı. Batı basınında, HAMAS’ın gerçekleştirdiği harekâtın “İsrail tarihinde eşi benzerinin olmadığı, 1973 yılında Mısır ve Suriye liderliğindeki Arap devletlerinin İsrail'e karşı başlattığı Yom Kippur Savaşı olarak da bilinen 1973 Arap–İsrail Savaşından daha büyük bir sarsıntı yarattığı, Netanyahu'nun uzun saltanatının, ülke tarihinin en yıkıcı yenilgilerinden ve istihbarat başarısızlıklarından biriyle anılacağı” yönünde değerlendirmeler yapıldı. Filistin halkının İsrail Siyonizm’ine karşı başlattığı direniş mazlumlar dünyasında büyük bir sempati yaratırken, Atlantik dünyasını şaşkınlık içinde bıraktı. Batı’ya göre “İsrail demokrasisi (!) teröristlerin saldırısına uğramıştı”.
İSRAİL DESTEKÇİSİ FRANSA
Fransa Senatosu Başkanı Gérard Larcher, İsrail'in Fransa Büyükelçisi'nin de katıldığı 11 Ekim 2023 tarihli Senato oturumunda : “İsrail ve demokrasiler için 7 Ekim 2023'ün şüphesiz bir öncesi ve sonrası olacaktır, tıpkı 11 Eylül 2001'in bir öncesi ve sonrası olduğu gibi ve ülkemiz Fransa'da bu korkunç 2015 yılının bir öncesi ve sonrası olduğu gibi”. Bu tarihlerde İsrail’in, ABD’nin ve Fransa’nın “terör saldırısı” yaşadığı mesajı verilmekte ve “terörizme karşı mücadelede kaderimiz ortak” denmektedir.
Gérard Larcher, “İsrail'de, güçlü, organize ve yabancı ülkeler tarafından desteklenen koca bir terör ordusu saldırıya geçmiş ve bu saldırıya eşi benzeri görülmemiş bir boyut kazandırmıştır.” diyerek “Fransa bugün İsraillilerin en hararetli destekçisi olsun” çağırısında bulundu.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron iki gün sessiz kaldıktan sonra tüm siyasi parti liderleriyle görüştükten sonra “İsrail ve halkına terörist bir saldırı yapıldığını, İsrail’in sivil halkını korumak için, Hamas da dâhil olmak üzere terörist grupları hedef gözeterek ortadan kaldırmak suretiyle kendini savunma hakkına sahip olduğunu” açıkladı.
KİM TERÖRİST?
Bugün Gazze İsrail’in vahşi saldırısı altındadır. İki yüzlü Batılı emperyalistler için Filistinlilerin topraklarından koparılıp sürgün ve mülteci haline getirilmelerinin pek bir önemi yok. İsrail'in hukukun üstünde bir devlet olması, o dillerinden düşürmediği uluslararası sözleşmeleri ve tüm BM kararlarını her gün ihlal etmesi önemli değil. ABD ve İsrail saldırganlığına karşı mücadele edenleri “İslamcı terörist” olarak niteleyip, İsrail'in aşırılık yanlısı Siyonistler ve dini fanatikler tarafından yönetiliyor olması önemli değildir. 75 yıldır adım adım işgal ettikleri Filistin topraklarında 20. ve 21. yüzyılın en acımasız suçlarını ve katliamlarını işlemiş olmaları önemli değildir.
Batı’nın yönlendirdiği terörizm tartışmasının ne kadar iki yüzlü bir tutum olduğu onlarca örnekle açıklanabilir. Ukrayna ile savaşında Rusya terörist olarak tanımlanırken Nazi artıklarıyla hareket ediyorlar. ABD işgaline karşı ülkesini savunan Afganlar, Iraklılar, Libyalılar, Suriyeliler onlara göre teröristti. Kendi çıkarlarına hizmet eden eli kanlı terör örgütleri ise “özgürlük savaşçılarıydı”. Elinde on binlerce insanımızın kanı bulunan PKK’nın arkasında kim var? Başta ABD olmak üzere Batılı emperyalistler. Terörizme karşı mücadelenin şampiyonluğunu yaptığını iddia eden Fransa PKK/YPG terör örgütü yöneticilerini Elyse Sarayı’nda ağırlamadı mı?
MACRON İLE SİYONİZME PRİM
Fransa’nın de Gaulle’den Chirac’a kadar savunduğu iki devletli çözüm, Fransa’nın Sarkozy ile birlikte Atlantik kampına yanaşmasıyla resmi olarak değişmedi ama adım adım terk edildi.
2019 yılında Fransa’daki Yahudi Kurumları Konseyi’nin (CRIF) yıllık yemeğine katılan Macron, “Antisiyonizm’i Antisemitizm’in modern zamanlardaki şekli olarak tanımlamak” için ilave adımlar atacağını söylemişti. Macron “Antisiyonizme hiçbir şekilde izin vermeyeceğiz, zira bu antisemitizmin yeniden icat edilmiş bir formatıdır” diyerek Siyonizm’e karşı çıkanlar Yahudi düşmanı olarak değerlendirilecekti. Macron’un açıklamasına göre Antisiyonizm eşittir Antisemitizmdi. İsrail ve ABD’den sonra en çok Yahudi nüfusuna sahip olan ülke Fransa. Yahudiler konusunda Fransa çok hassas bir politika izlemiştir. Ama hiçbir Fransa Cumhurbaşkanı Siyonizm’e açık çek veren böyle bir açıklama yapmamıştır. Siyonizm’e karşı olma siyasi bir düşüncedir. Fikir özgürlüğü temelinde değerlendirilir. Yahudi düşmanlığı (Antisemitizm) ise Fransa ve Avrupa’da suçtur ve cezalandırılır.
Ali Rıza Taşdelen