‘İmam Hamanei’nin mücadele, marifet, tevazu ve dindarlığını …’

Rate this item
(0 votes)
‘İmam Hamanei’nin mücadele, marifet, tevazu ve dindarlığını …’

Arap Yazar: İmam Hamanei’nin  mücadele, marifet, tevazu ve dindarlığı tanıdıkça onun  ‘İmam’ unvanına layık olduğunu anladım.
 
 
 “Ayetullah Hameneî’yi diğer milletlerin liderlerinden ve çağının diğer düşünürlerinden ayıran özellik ise, hayat, ahiret, insan, varlık sembolleri ve benzeri konulardaki görüşleridir.”

“İnsanlık semasında İmam Humeynî’nin parlamasından önce, Resûl-u Ekrem’in (saa) Pak ve Mutahhar Ehl-i Beyt’ini seven ve onların gerçek izleyicileri olanların hakikat ehli olduğunu, kurtulmuş ve felaha ulaşmış olanların sadece bunlar olduğunu anlamıştım. Gönülden Ehl-i Beyt’e (as) bağlı olmama rağmen kendimi başka bir konumda görüyordum.”

Bunlar Ürdünlü düşünür Ahmet Hüseyin Yakub’un sözleridir. Kendisi tevafuken “Resûlullah’ın Evlatları Kerbela’da” adlı kitapla tanışmanın ardından, ilahî yardımlar onun hayat akışını tamamen değiştirerek geliştirdi. Kerbela olayını okurken Ahmet Hüseyin’in gözleri dolu dolu oluyor ve içinde duygu devrimi yaşanıyor. İmam Hüseyin’in (as) adı ve o hazretin muazzam kıyamı, Ahmet Hüseyin’i kurtaracak bir yol açtı ve hidayet ışığı sayesinde huzura kavuştu. Bu olay, onun Ehl-i Beyt mektebi hakkında derin düşünmeye ve araştırmaya başlamasına sebep oldu. Gerçi “Resûlullah’ın Evlatları Kerbela’da” adlı kitabın yazarı Halid Muhammed Halid, Kerbela katillerini beraat ettirmeye çalışmıştı, fakat Ahmet Hüseyin Yakub’un İmam Hüseyin’e hayran olmasına sebep olmuştu. Ürdünlü düşünür bu konuda şöyle diyor:

“Her zaman İmam Hüseyin ve Ehl-i Beyt’in karargâhına taşınmak, beni ürkütmüştü… Fakat İran’da İslam İnkılabı şekillenip İmam Humeynî (ra) adı dünyada bir yıldız gibi parlayınca, kaybettiklerimi buldum ve İmam Humeynî’nin (ra) İmam Hüseyin’in (as) torunlarından ve karargâhının da Hüseynî karargâh olduğunu anladım. Bu yüzden inkılap haberlerini her gün takip ettim ve giderek Ehl-i Beyt (as) mektebinin izleyicisi oldum; korku perdelerini aştım ve Ehl-i Beyt mektebine kavuştuğumu açıkça ilan ettim. İmam Hüseyin (as) izleyicilerinin safına katılmak, hayatımın en iyi olayı idi.”

Üstat Ahmet Hüseyin Yakub hk 1358 (miladi 1939) yılında Ürdün’ün Cereş kentinde dünyaya geldi. İlköğretimini kendi kentinde bitirdikten sonra Mısır, Suriye ve Lübnan’da eğitimini yükseköğrenime kadar sürdürdü. Belediye başkanlığı ile avukatlık gibi mesleklerde çalıştı. Söz konusu Ürdünlü düşünürün Ehl-i Beyt’e olan yönelişi, İmam Humeynî (ra) liderliğindeki İran’da siyasî ve sosyal gelişmeler ile eşzamanlı olması Ahmet Hüseyin Yakub’u derinden etkiledi. İmam Humeynî’nin (ra) adının dünya çapında duyulması ve o büyük, ahlaklı ve dürüst insanın ülkü ve dinî sloganları tıpkı bir ok gibi dünya çapında birçok insanın kalbini hedef alarak onları İslam İnkılabı’na hayran bıraktı. Ahmet Hüseyin de işte bu kimselerdendi. O, İmam Hüseyin’in sözlerini asırlar sonra İmam Humeynî’nin ağzından duydu ve Ehl-i Beyt’e doğru çağırılmasına lebbeyk dedi. Kendisi, İmam Humeynî’nin (ra) davranışlarında ve sözlerinde Hüseyin bin Ali’nin (as) zulüm ve zorbalığa karşı mücadele çağrısını duydu ve bu yolun hayranı oldu. Üstat Ahmet Hüseyin Yakub, İmam Humeynî’nin (ra) kişiliği hakkında şöyle diyor:

“Bu arada beni en çok şaşırtansa, bu muazzam hareketin liderliğidir. Öyle bir lider ki, çağımızda eşi benzeri bulunmaz. Gerçi fazla da şaşırmamak lazım, zira bu inkılabın liderliğini İmam Hüseyin’in (as) torunlarından biri üstlenmişti.”

Ürdünlü düşünür İmam Humeynî’nin liderliği hakkında da şöyle diyor:

“İmam Humeynî’nin liderlik yöntemi beni tamamen kendine hayran bıraktı. Zira İmam’ın liderliği tamamen dinî öğretiler ve emirlere dayalıdır, katliam ve yağma, terör ve dehşetin bu yöntemde yeri yoktu. Sadece İmam değil, inkılabın liderlik kadrosundan hiç kimse, kendini savunmak için silah taşımıyordu. İman silahı ve Tayyibe isimler, onların hiçbir şeye ihtiyacı olmamasına sebep oldu. Ve işte bu iki silah, Doğu ve Batı hükümetlerinden aldığı tüm desteklere rağmen tağut hükümetinin devrilmesine sebep oldu.”

İmam Humeynî’nin (ra) liderliği, Ahmet Hüseyin Yakub gibi bir üstadı öyle etkiledi ki, 15. kitabını İmam Humeynî ve İslam İnkılabı’na adayarak, “el-İmam el-Humeynî ve es-Sevre el-İslamiye fi İran” (İmam Humeynî ve İran’da İslam İnkılabı) adı altında kaleme aldı. Bu kitap 1 aylık bir sürede 3 kez tekrar basılacak kadar halktan olumlu ilgi gördü. Ahmet Hüseyin Yakub şöyle diyor:

“Söz konusu kitabı telifin ardından İmam Hameneî’nin siyasî ve sosyal görüşlerini içeren bir kitap yazma fikri aklıma geldi. Zira eşsiz bir şahsiyete sahip İmam Humeynî gibi, Ayetullahu’l-Uzma Hameneî de İmam Hüseyin’in torunlarındandır. İmam Humeynî’nin (ra) İslam İnkılabı’nın başında olduğu dönemde de İmam Hameneî en başından itibaren tüm işlerde İmam Humeynî’nin tüm çalışmalarına katılmıştır.”

Ürdünlü düşünür ve yazar sözlerinin devamında İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hameneî ile ilgili kendi hakkında ilginç bir konuya değinerek şöyle diyor:

“Kitabın telif edilmesi için her şey hazır olduğunda, İmam Hameneî hakkında, rehber, veli-i emr veya inkılap lideri gibi tabirler kullandım ve ‘İmam’ unvanını Ayetullah Hameneî hakkında kullanmak bana biraz zor geliyordu. Fakat düşünceleri ile tanıştığımda, onun mücadele, marifet, tevazu ve dindarlığı hakkında daha fazla bilgiye sahip olduğumda, bu büyük şahsiyetin eşsiz bir lider olduğunu ve ‘İmam’ unvanına şayeste olduğunu anladım. Ondan sonra İmam Hameneî’ye olan sevgi ve saygım bir kat daha arttı ve tüm benliğimle onun velayetini kabul ettim.”

Buna dayanarak Ahmet Hüseyin Yakub, “İmam Hameneî’nin Sosyal ve Siyasî Düşünceleri” adlı kitabı kaleme aldı. Bu kitapta İslam İnkılabı rehberinin, çeşitli siyasî, sosyal, kültürel, inanç ve fikrî açılarda düşünce ve görüşlerini açıkladı. Bu kitap 6 bölümden oluşarak her bölümün çeşitli fasılları vardır. Basiretli Arap bir düşünürün bakışıyla İslam İnkılabı rehberinin görüşlerinin açıklanması, İslam İnkılabı’nın İslam dünyasındaki kapsamlı etkisini göstermesi açısından dikkat edilmesi gereken bir konudur. Üstat Ahmet Hüseyin’in bu kitabı kaleme almadaki temel kaynağı, Ayetullah Hameneî’nin İslam İnkılabı’nın başlangıcından bugüne kadar çeşitli konularda yaptığı konuşmalar ve kaleme aldığı yazılarıdır. Üstat Ahmet Hüseyin Yakub “Ayetullah Hameneî’nin Siyasî ve Sosyal” adlı kitabında şöyle yazıyor:

“Ayetullah Hameneî’yi diğer milletlerin liderlerinden ve çağının diğer düşünürlerinden ayıran özellik ise, hayat, ahiret, insan, varlık sembolleri ve benzeri konulardaki görüşleridir. Ayetullah Hameneî varlık âlemini ve içindeki her şeyi, uyumlu ve mükemmel bir vahdet içinde görüyor; tek başına ve entegre bir biçimde kendi yoluna devam ediyor ve her aşamada ve her halinde, detaylı bir düzende ilerliyor. Entegre bir şekilde ve tek başına, belirli bir hedefin gerçekleşmesine çalışıyor. Öyle ise kâinat düzeni tıpkı uyumlu bir grup gibi çalışıyor.”

Ahmet Hüseyin sözlerinin devamında şöyle diyor:

“İmam Hameneî’nin dünya görüşü, onun İslam dini ve ilahî tevhide olan mutlak güveni ve imanından kaynaklanıyor.”

 turkish.irib.ir

 
 

 

Read 3255 times