Displaying items by tag: Veliyyi Emri Müslimin
Nasrallah'ın Dilinden İmam Hamaney
Bu yıl ikincisi düzenlenen 'İmam Hamaney, İçtihat ve Yenilik' başlıklı konferansta konuşan Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, 'Taklit merci, kendi döneminde yaşayan fakihler arasından en âlim ve en bilgilisi olmak zorundadır' ifadelerini kullandı.
Seyyid Hasan Nasrallah'ın konuşmasında öne çıkanlar;
"Ayetullah Hamaney, İslam Cumhuriyeti'nin rehberi ve Veliyyi Emri Müslimin'dir. Bu makamın belirli bir çerçevesi ve şartları vardır. Cesaret, tarihi geçmişe hâkimiyet, geniş siyasi bilgi, farklı toplum ve siyasetleri tanıma, dost ve düşmanı tanıyabilme, fırsatlardan gerektiği gibi istifade etme vb. sıfatlar bu makamın gerekliliklerinden bazılarıdır.
İmam Humeyni'nin vefatından sonra rehberlik görevini üstlenen Ayetullah Hamaney, tüm bu vasıflara sahiptir. Ayetullah Hamaney, İslam Cumhuriyeti aleyhine başlatılan tüm propaganda ve yaptırımlara karşı durmayı başarmıştır. Hatta bu baskı ve yaptırımları fırsata dönüştürmüştür. Bu fırsatlar, İslam Cumhuriyeti'ni bölgenin dinamiklerinden biri hale getirdi. Bugün tüm dünya bu gerçeği görüyor ve itiraf ediyor. İslam Cumhuriyeti her alanda kendini daha da geliştirmeye devam diyor.
Tüm bunlar Ayetullah Hamaney'in şahsiyetinden yansıyan bazı detaylardır. Biz, Ayetullah Hamaney’i, sözlerine amel eden, karşılaştığımız her konuda söylem ve beyanatlarıyla yol gösteren biri olarak tanıdık.
Ayetullah Hamaney büyük bir İslami düşünürdür. Bu nedenle onun bu boyutunun daha çok tanınması gerekir. O, günümüzün en büyük müçtehitlerinden birisidir. Bölgeye yönelik yaptığı siyasi analizlerle insanları kendine celp eden, zalimlerin aklının sınırlarını zorlayan bir rehberdir.
Ayetullah Hamaney’in gençlik yıllarında kültürel ve fikirsel alanlarda geniş çaplı çalışmaları vardı. Farklı tarihlere ve tarihi şahsiyetlere, edebiyat ve şiire alakası vardı. Hem Şia'nın hem de Ehlisünnet'in tanınmış simalarına ait kitapları mütalaa ederdi.
Kitaba karşı olan sevgisinden asla vazgeçmemiştir. Hatta Tahran'da düzenlenen uluslararası kitap fuarına karşı aşırı bir ilgisi ve hassasiyeti vardır. Farklı yayınevlerine ait stantları gezer, kitap satışları hakkında bilgi alır. Yazarlar ve mütercimlerle sohbet eder. Hiç bir lider bu tür işlere birkaç saat ayırmazken Ayetullah Hamaney, her yıl kitap fuarını ziyaret eder. Ama bu ziyaret, gösteriş amaçlı değil aksine insanları özellikle de gençleri bu gibi yerlere katılımını sağlamak, onları teşvik etmek içindir.
Yıl içerisinde toplumun çeşitli tabakalarıyla bir araya gelir. Üniversite öğrencileri, doktorlar, öğretmenler, işçiler gibi farklı alanlardan insanlarla bire bir görüşür. Onların sorunlarını dinler, çalışmaları hakkında bilgi edinir, görüş alış verişinde bulunur. Bu görüşmeler insanın hem fikri hem de kültürel alanlarda farklı donanımlara sahip olmasını sağlar. Hiçbir ülke lideri direk olarak insanlarla bu şekilde irtibata geçmek için vakit ayırmaz. Halkın sorun ve sıkıntılarını birinci ağızdan dinlemez.
Şahsi faaliyet ve çalışmalarına ilaveten Ayetullah Hamaney'i diğer liderlerden ayrıcalıklı kılan, onu eşsiz bir düşünüre dönüştüren en önemli etken, gençler ve ilmi merkezlerle yüz yüze görüşmeler yapmasıdır. Ayetullah Hamaney hayalleri değil gerçekleri yaşayan ve sorunları iyi bilen bir şahsiyettir.
Ayetullah Hamaney, Müslümanların karşılaştığı her soruna açık ve net çözüm yolları sunan bir yol göstericidir. Kullandığı dil, günümüz insanının anladığı tarzdadır. Sadece ülke yöneticileri ve siyasi kimliğe sahip insanlarla görüştüğünde bilimsel ve diplomatik dilini kullanır. Güçlü bir hitabete sahiptir. Fikri temaları, terimsel kalıplara dökerek muhatabın konuyu daha iyi ve daha çabuk kavramasını sağlar.
Ayetullah Hamaney, bir fakih olarak söz söyleyeceği zaman İslami metinleri doğru anlayan, konumsal sınıflandırma yapabilen ve anlatmak istediklerini insanlara doğru aktaran bir müçtehit olarak boy gösterir. Bir fikir adamı fakih unvanıyla söz söyleyeceği zaman, cümleleri sağlam ve muhkem olur.
Ayetullah Hamaney'i farklı kılan bir diğer özelliği, baskılara boyun eğmeyen asalet ve özgürlükten yana olan ruhudur. İslam Cumhuriyeti'ne karşı uygulanan yaptırımlar karşısından bazıları İslam'ın asli ve değişmez dinamiklerine yönelik bakış açılarında sapmalar ve hafife almalar yaşarken Ayetullah Hamaney, hiçbir surette İslam'ın özü ile oynanamayacağı ispat etmiştir.
Bizlerin Ayetullah Hamaney'i tanıması ve tanıtması gerekir. İnsanlar taklit mercilerine, İslam ümmeti bir öndere muhtaçtır. Düşmanın tehdit ve planları karşısında ümmeti uyandıracak, hidayet edecek bir rehbere ihtiyaç vardır.
Siyasi ve ekonomik sorunları halletmek yeterli değil, asıl mesele düşünebilmektir. Müslümanlardan isteğim; düşünür ve fikir adamlarının çok az olduğu dönemde bu İslami düşünürden (Ayetullah Hamaney) istifade etmeleridir. Hatta Müslüman olmayanlar bile onun beyanat ve yazılarını mütalaa etmelidir."