Ramazan Dersler-3 İrfan Sofrası

Rate this item
(0 votes)

Bismillahirrahmanirrahim

Ramazan ayının Allah’ın ziyafet ayı olduğu söylenir. Bu ayda Allah’ın ziyafet sofrası açılmıştır. Bu sofrada neler var? Hepimizin yararlanacağımız bu sofranın muhteva ve yiyecekleri nelerdir?

Bu ziyafette sunulan şeylerden biri oruçtur, biri Kur’an’dır, bir diğeri dualardır; günlük dualar, Ebu Hamzayi Somali duası, İftitah duası gibi nimetleri bu sofraya dizilmişler.

Bazıları bu sofranın yanından geçerken dikkatleri tamamen başka yerde olduğundan sofranın var olduğunu dahi görmezler; niceleri Ramazan ayının gelip gittiğinden dahi habersizdirler. Bazıları sofranın varlığından haberdarlar ama o kadar başka şeylere dalmışlar ve meşgaleleri o kadar çok ki sofraya oturmaya vakit bulamıyorlar. Kendilerini meşgul eden; iş, ticaret, zevk, şehvetin peşinde koşmak hoşlarına gidiyor, bu sofraya oturup onun nimetlerinden yararlanmaya fırsatları olmuyor.

Bazıları da vardır ki sofraya otururlar, sofradakilerin kadrini de bilirler ama kanaatkarlar, çok azla yetinip kalkarlar; sofraya oturup sadece bir yudum su içer, bir kaç lokma yeyip giderler. Bazıları ise iştahları fazladır hatta iştahlarından fazlasını almaya çalışırlar çünkü bu sofra maneviyat sofrasıdır, Allah’ın hazırlamış olduğu ilahi sofradır.

İnsan bu sofradan ne kadar yararlanırsa o kadar manevi makamı artar yaratılış hikmetine daha da yaklaşmış olur. Bu sofra maddi sofralardan farklıdır, maddi sofra insanın maddi ihtiyaçlarını giderip insanın hareketini sağlamak içindir, burda aşırı gitmek zararlıdır. Maneyiyat sofrasında ise böyle değildir, bu ilahi sofra bizim yaratılışımızın hikmeti manevi makamlara ulaşmak, ruhumuzu yüceltmek içindir. Maneviyat sofrası bizi bu hedefe ulaşma ortamını oluşturur ve hedefe varmayı kolaylaştırır dolayısıyla yararlanabildiğimiz kadar yararlanmalıyız.

Muhlis ve mümin kulların hallerini bize anlatırlar ve onların yaptıklarını bize nakl ederler malesef onların bu durumlarını gerektiği gibi anlamıyoruz ama gerçekten hayretler vericidir; sabah ezanına bir-iki saat kala kalkıyorlar, Ramazan ayının gecelerinde kalkıyor, gözyaşı döküyorlar. Mirza Cevadi Melikiyi Tebrizi hakkında anlatırlar gece kalkar, havuzun başında durup abdest alırken suya bakıp dua okuyup ağlarmış, suyu alıp yüzünü yıkarken dua okuyup gökyüzüne bakıyor yakarışta bulunarak ağlarmış, namaz kılmak için seccadesine oturana kadar ağlarmış. Gece namazını, teheccüd namazını maneviyat ve huzurlu bir hal ile büyük bir şefk ve zevkle kılarmış. Mirza Ali Gazi de aynı şekilde. Namazı, orucu, duları, Ramazan ayı, zikirleri hakkında kıssalar nakl ederler. Bunlar bizim için gerçek bir manada anlaşılmış değildir, bize sadece bir yol gösteriyor, hedefe ulaşmak için ışık tutuyorlar.

Dostlar dikkat etsinler, özellikle de Ramazan ayında Kur’an okumayı unutmasınlar. Kur’an hayatınızdan dışlanmasın, muhakkak Kur’an okuyun. Kur’an okurken biraz tedebbür de edilmeli ki okumanın faydası görülebilsin. Acele acele tedebbür etmeden okumak matlup değildir. Faydasız da değildir çünkü insanın Kur’an’ı Allah’ın kelamı olduğunu düşünerek okuması fazilettir, manasını anlamasa da bu okumanın kendisi Allah ile bir irtibat kurmadır. Böyle okuyanları engellememek gerekir ama şunun da beyan edilmesi gerekir ki emr edilen matlup ve beğenilen Kur’an okuma bu değildir. Matlup Kur’an okuma tedebbür ile okunan Kur’an’dır. Arapça bilenler okudukça ayetler hakkında düşünmeli, arapça bilmeyenler ise mealine bakarak tedebbür etmelidirler. Defalarca okumalı; iki dere, üç kere, beş kere ki insan ayetin manasını anlayabilsin. Ancak bu şekilde ayetler hakkında tedebbür edip anlayabiliriz, bunu deneyin, göreceksiniz.

Bir diğer maneviyat sofrasında bulunan ilahi nimet duadır. Bizim birçok muteber dualarımız var, bu dualar başka hiçbir yerde bulamayacağınız maarifi içermektedir. Sehifeyi Seccadiye’deki maarifi veya masum imamlardan nakl edilen me’sur duaların içeriğini hiçbir kaynak kitaplarında bulamazsınız; bu maarif dua diliyle beyan edilmişlerdir; bu maarifin tabiatı bu şekilde beyan edilmeyi gerektiriyor, başka bir dille beyan edilemezler. Bazı maarifler, duayla, necva ve Allah ile raz-u niyaz ile beyan edilebilir ancak. Dikkat edilirse, rivayetlerimizde hatta Nehc-ül Belağa’da bu gibi maarif çok az bulunur. Ama Sehifeyi Seccadiye, Munacat- Şabaniyye, Kumeyl duası, İmam Hüseyin’in arefe duası, İmam Seccad’ın arefe duası, Ebu Hamzayi Somali duası bu maariflerle doludur.

Dualardan gaflet etmeyin çok dua edin. Düşmanınız fazladır, omuzlarınızdaki yük ağırdır, muhalifleriniz çoktur. Bütün bunlara karşı sabır ve dayanma gerekir; tevessül ve Allah’dan yardım dilemek gerekir. Allah’tan yardım dilersek yılmaz ve yorulmaz bir ruh bizlere verir. İlahi nimetlerden biri de insana yorulmaz ve yılmaz bir irade vermesidir. Yol uzun olunca bazen insanın yürümeye gücü var, dizlerinde takat de var ama ruhu yorgun ve bitkin olduğundan yürüyecek hali yoktur. Bu ruh yorgunluğu insanı hedefe ulaşmaktan alıkoyar. Bu ruhi yorgunluk oluşmasın diye Allah’tan yardım dilemek gerekir, dua etmek gerekir.

Vesselamu aleykum verahmetullahi ve beraketuh.

İmam Hamanei

 

 

Read 2347 times