Kadir Gecelerinin Müşterek Ve Özel Amelleri

Rate this item
(0 votes)
Kadir Gecelerinin Müşterek Ve Özel Amelleri


1- Gusül almak. Merhum Alleme Meclisi bu guslün güneş batacağı sırada yapılıp onunla akşam namazının kılınmasının daha faziletli olduğunu yazmıştır.

2- İki rekât namazı her rekâtta Hamd’dan sonra yedi defa İhlâs suresini okuyarak kılmak. Namazın ardından da yetmiş defa: “Esteğfirullahe ve Etûbu İleyh” söyleyerek Allah’tan mağfiret dilemek ve tövbe etmek. Resul-i Ekrem’den (s.a.a) nakledilen bir hadiste şöyle buyurmaktadır. “Kim bu ameli yaparsa yerinden kalkmadan Allah onu ve anne-babasını bağışlar.”

3- Bir amel de şudur: Kur’an-ı Kerim’i açıp önüne kor ve şu duayı okursun:

اللَّهُمَّ إِنِّى أَسْأَلُكَ بِكِتَابِكَ الْمُنْزَلِ وَ مَا فِيهِ وَ فِيهِ اسْمُكَ الْأَكْبَرُ وَ أَسْمَاؤُكَ الْحُسْنَى وَ مَا يُخَافُ وَ يُرْجَى أَنْ تَجْعَلَنِى مِنْ عُتَقَائِكَ مِنَ النَّارِ

“Ey Allah! İndirdiğin kitabın ve onda bulunan büyük ismin ve güzel isimlerin hürmetine ve kitabındaki korkutan veya ümit veren (ayetlerin) hürmetine, beni cehennem ateşinden azad ettiğin kimselerden kılmanı dilerim Senden.”

Ve bu duanın ardından da hacet ve dileklerinizi Hak Teâlâ’dan istersiniz.

4- Bu gecelerde yapılan bir amel de şöyledir: Kur’an’ı alıp başınıza kor ve şöyle dua edersiniz:

اللَّهُمَّ بِحَقِّ هَذَا الْقُرْآنِ وَ بِحَقِّ مَنْ أَرْسَلْتَهُ بِهِ وَ بِحَقِّ كُلِّ مُؤْمِنٍ مَدَحْتَهُ فِيهِ وَ بِحَقِّكَ عَلَيْهِمْ فَلا أَحَدَ أَعْرَفُ بِحَقِّكَ مِنْكَ

Sonra da on defa “Bike ya Ellah”.

On defa “Bi-Muhammedin”.

On defa “Bi- Eliyyin.”

On defa “Bi-Fatimete”.

On defa “Bil-Haseni”.

On defa “Bil-Hüseyni”.

On defa “Bi-Eliyyibnil Hüseyin”.

On defa “Bi-Muhammed ibn-i Eliyyin”.

On defa “Bi-Ce’fer ibn-i Muhammed”.

On defa “Bi-Musa ibn-i Ce’fer”.

On defa “Bi-Eliyyibn-i Musa”.

On defa “Bi-Muhammed ibn-i Eliyyin”.

On defa “Bi-Eliyyibn-i Muhammed”.

On defa “Bil-Hesen ibn-i Eliyyin”.

On defa “Bil-Hucceti”.

Söyleyip hacetlerinizi istersiniz. Bu duada önce Allah-u Teâlâ’yı, Kur’an-ı Kerim’e ve O’nun gönderdiği peygamberine (s.a.a) ve Kur’an’ın methettiği müminlere sonra da Allah’u Tealayı kendi Mukaddes Zatına ve Ehl-i Beytten olan on dört Masumun her birinin hürmetine yemin ederek hacet ve dileklerinizi Hak Teâlâ’dan diliyorsunuz.

5- Bu gecenin bir ameli de imkânı olanlar için İmam Hüseyin’in (a.s) mukaddes türbesini ziyaret etmektir. Uzakta olanlar da uzaktan o hazreti selamlayarak ziyaret edebilirler.

6- Bu üç gecede ihya tutmak (bu geceleri yatmadan sabahlamak) da müstehaptır. Bir hadis-i şerifte şöyle geçer: “Kadir Gecesinde ihya tutan kimsenin günahlarını, Allah bağışlar.”

7- Her üç gecede de yüz rekât namaz kılmanın çok fazileti vardır. Bu namazlarda her rekâtta Hamd’dan sonra on defa İhlâs suresi okunursa daha faziletli olur.

8- Şu duanın okunması da bu üç gecenin müşterek amelidir:

اللَّهُمَّ إِنِّى أَمْسَيْتُ لَكَ عَبْدا دَاخِرا لا أَمْلِكُ لِنَفْسِى نَفْعا وَ لا ضَرّا وَ لا أَصْرِفُ عَنْهَا سُوءا أَشْهَدُ بِذَلِكَ عَلَى نَفْسِى وَ أَعْتَرِفُ لَكَ بِضَعْفِ قُوَّتِى وَ قِلَّةِ حِيلَتِى فَصَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَ آلِ مُحَمَّدٍ وَ أَنْجِزْ لِى مَا وَعَدْتَنِى وَ جَمِيعَ الْمُؤْمِنِينَ وَ الْمُؤْمِنَاتِ مِنَ الْمَغْفِرَةِ فِى هَذِهِ اللَّيْلَةِ وَ أَتْمِمْ عَلَىَّ مَا آتَيْتَنِى فَإِنِّى عَبْدُكَ الْمِسْكِينُ الْمُسْتَكِينُ الضَّعِيفُ الْفَقِيرُ الْمَهِينُ اللَّهُمَّ لا تَجْعَلْنِى نَاسِيا لِذِكْرِكَ فِيمَا أَوْلَيْتَنِى وَ لا)غَافِلا( لِإِحْسَانِكَ فِيمَا أَعْطَيْتَنِى وَ لا آيِسا مِنْ إِجَابَتِكَ وَ إِنْ أَبْطَأَتْ عَنِّى فِى سَرَّاءَ )كُنْتُ‏( أَوْ ضَرَّاءَ أَوْ شِدَّةٍ أَوْ رَخَاءٍ أَوْ عَافِيَةٍ أَوْ بَلاءٍ أَوْ بُؤْسٍ أَوْ نَعْمَاءَ إِنَّكَ سَمِيعُ الدُّعَاءِ

Bu duayı Merhum Kef’emi, İmam Zeyn-ül Abidin’den (a.s) nakletmiş ve şöyle demiştir; “İmam (a.s) bu duayı, Kadir gecelerinde hem ayak üstü, hem oturarak, hem rükuda ve hem de secdede okurdu.”

Merhum Meclisi bu gecelerin en değerli ve faziletli amellerini şöyle sıralamıştır:

İstiğfar etmek, zikir, kendimizin, anne babamızın akraba ve mümin kardeşlerimizin dünya ve ahiretleri ile ilgili hacetleri istemek, Hz. Muhammed’e (s.a.a) ve Ehl-i Beytine mümkün olduğu kadar selat-u selam etmek ve bazı rivayetlere göre Cevşen-i Kebir duasının da bu üç gecede okunması müstehaptır. Bir rivayette ise şöyle geçer: Resulullah’a (s.a.a) Kadir gecesine girdiğimizde (o gecede) ne isteyelim Hak Teala’dan” diye sorulduğunda, Resuli Ekrem (s.a.a) “afiyet dileyin” buyurdu.

Kadir Gecelerinin Her Birisinin Özel Amelleri

On dokuzuncu Gece

1- Yüz defa “Esteğfirullahe Rabbi ve Etûbu ileyhi” “Rabbim olan Allah’tan mağfiret diler ve ona tövbe ederim”. Demek.

أَسْتَغْفِرُ اللَّهَ رَبِّى وَ أَتُوبُ إِلَيْهِ.

2- Hz. Emir-ül Müminin Ali’nin (a.s) Kufe mescidinin mihrabında İbn-i Mülcem tarafından vurulmasının bu geceye tekabül etmesi münasebetiyle yüz defa “Ellahummel’an katalete Emir-il Müminin (a.s). “Ey Allah! Emir-ül Müminin’in Ali’nin katillerine lanet et” söylemek müstehaptır.

اللَّهُمَّ الْعَنْ قَتَلَةَ أَمِيرِ الْمُؤْمِنِينَ.

3- Bu gecenin bir ameli de, şu duayı okumaktır:

اللَّهُمَّ اجْعَلْ فِيمَا تَقْضِى وَ تُقَدِّرُ مِنَ الْأَمْرِ الْمَحْتُومِ وَ فِيمَا تَفْرُقُ مِنَ الْأَمْرِ الْحَكِيمِ فِى لَيْلَةِ الْقَدْرِ وَ فِى الْقَضَاءِ الَّذِى لا يُرَدُّ وَ لا يُبَدَّلُ أَنْ تَكْتُبَنِى مِنْ حُجَّاجِ بَيْتِكَ الْحَرَامِ الْمَبْرُورِ حَجُّهُمْ الْمَشْكُورِ سَعْيُهُمْ الْمَغْفُورِ ذُنُوبُهُمْ الْمُكَفَّرِ عَنْهُمْ سَيِّئَاتُهُمْ وَ اجْعَلْ فِيمَا تَقْضِى وَ تُقَدِّرُ أَنْ تُطِيلَ عُمْرِى وَ تُوَسِّعَ عَلَىَّ فِى رِزْقِى وَ تَفْعَلَ بِى كَذَا وَ كَذَا.

“Ey Allah! Kadir gecesinde, hükmedip mukadder buyurduğun ve hikmet üzere kararlaştırdığın şeyler ve değişmeyen hükümlerin arasında, beni de hac’ları kabul olan, saylarının karşılığı verilen, günahları affedilen, kötülüklerinin üstü örtülen hacılardan yaz.

Ömrümün uzamasını, rızkımın çoğalmasını mukadder buyur. Ve benim şu, şu hacetlerimi yerine getir.” Bu son cümle yerine istediği hacetleri zikreder.

Yirmi Birinci Gece

Bu gece on dokuzuncu geceden daha faziletlidir. Bu gecede de üç gecenin müşterek amellerini yerine getirmekle birlikte bu gece ve yirmi üçüncü gecenin gusül, ihya ve ibadetine daha çok önem verilmesi hadislerde üstelenmiş ve kadir gecesinin bu iki geceden birisi olduğu vurgulanmıştır. Muhtelif hadislerde nakledildiğine göre Masumlardan birisine kadir gecesinin bu iki geceden hangisi olduğu sorulduğunda, “istediğini bu iki geceden birisinde (her iki geceye de amel ederek) bulman kolaydır.” Veya “Neden her iki gecede de hayır amel işlemeyesin?!” gibi cevaplarla yetinmiş ve kesin belirlememişlerdir.

Merhum Şeyh Saduk’un bu iki geceyi ilahi olan ilmi müzakerelerle geçirmek daha efseldir, dediği nakledilmiştir.

Bu geceden itibaren Ramazanın son on günlerine ait duaların okunmasına da başlanır. O dualardan birisi Merhum Kuleyni’nin İmam Sadık’tan naklettiği duadır. İmam (a.s) şöyle buyurmuştur: Ramazanın son on gününde şöyle söylersin:

أَعُوذُ بِجَلالِ وَجْهِكَ الْكَرِيمِ أَنْ يَنْقَضِىَ عَنِّى شَهْرُ رَمَضَانَ أَوْ يَطْلُعَ الْفَجْرُ مِنْ لَيْلَتِى هَذِهِ وَ لَكَ قِبَلِى ذَنْبٌ أَوْ تَبِعَةٌ تُعَذِّبُنِى عَلَيْهِ

“(Ey Rabbim!) Ramazan ayının bitmesi veya bu gecenin sabah olmasına rağmen benim boynumda azaba vesile olacak bir günahın kalmasında, Kerim veçhinin celaline sığınırım.”

Merhum Kef’emi’nin nakline göre İmam Sadık (a.s) Ramazan ayının son gecesinde farz ve sünnet namazlardan sonra şöyle dua ederdi:

اللَّهُمَّ أَدِّعَنَّا حَقَّ مَا مَضَى مِنْ شَهْرِ رَمَضَانَ وَ اغْفِرْ لَنَا تَقْصِيرَنَا فِيهِ وَ تَسَلَّمْهُ مِنَّا مَقْبُولا وَ لا ُؤَاخِذْنَا بِإِسْرَافِنَا عَلَى أَنْفُسِنَا وَ اجْعَلْنَا مِنَ الْمَرْحُومِينَ وَ لا تَجْعَلْنَا مِنَ الْمَحْرُومِينَ

 “Allah’ım! Ramazan ayının geçmiş (günlerinin) hakkını bizden taraf eda et. Onun hakkında yaptığımız kusur ve ihmali bağışla. Onu bizden kabul buyur. Nefsimize yaptığımız zulümden dolayı bizi cezalandırma. Bizi rahmetine mazhar olanlardan kıl; mahrum olanlardan değil.”

İmam (a.s) şöyle buyurmuştur; “Kim bu duayı söylerse, Allah bu aydaki geçmiş kusurlarını bağışlar ve geriye kalan günlerinde ise, onu günahtan korur.”

Yine Seyyid İbn-i Tavus’un (r.a) nakline göre; İmam Sadık (a.s) Ramazanın son gününde her gece şu duayı okurdu:

اللَّهُمَّ إِنَّكَ قُلْتَ فِى كِتَابِكَ الْمُنْزَلِ شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذِى أُنْزِلَ فِيهِ الْقُرْءَانُ هُدًى لِلنَّاسِ وَ بَيِّنَاتٍ مِنَ الْهُدَى وَ الْفُرْقَانِ فَعَظَّمْتَ حُرْمَةَ شَهْرِ رَمَضَانَ بِمَا أَنْزَلْتَ فِيهِ مِنَ الْقُرْآنِ وَ خَصَصْتَهُ بِلَيْلَةِ الْقَدْرِ وَ جَعَلْتَهَا خَيْرا مِنْ أَلْفِ شَهْرٍ اللَّهُمَّ وَ هَذِهِ أَيَّامُ شَهْرِ رَمَضَانَ قَدِ انْقَضَتْ وَ لَيَالِيهِ قَدْ تَصَرَّمَتْ وَ قَدْ صِرْتُ يَا إِلَهِى مِنْهُ إِلَى مَا أَنْتَ أَعْلَمُ بِهِ مِنِّى وَ أَحْصَى لِعَدَدِهِ مِنَ الْخَلْقِ أَجْمَعِينَ فَأَسْأَلُكَ بِمَا سَأَلَكَ بِهِ مَلائِكَتُكَ الْمُقَرَّبُونَ وَ أَنْبِيَاؤُكَ الْمُرْسَلُونَ وَ عِبَادُكَ الصَّالِحُونَ أَنْ تُصَلِّىَ عَلَى مُحَمَّدٍ وَ آلِ مُحَمَّدٍ وَ أَنْ تَفُكَّ رَقَبَتِى مِنَ النَّارِ وَ تُدْخِلَنِى الْجَنَّةَ بِرَحْمَتِكَ وَ أَنْ تَتَفَضَّلَ عَلَىَّ بِعَفْوِكَ وَ كَرَمِكَ وَ تَتَقَبَّلَ تَقَرُّبِى وَ تَسْتَجِيبَ دُعَائِى وَ تَمُنَّ عَلَىَّ ‏( إِلَىَ) بِالْأَمْنِ يَوْمَ الْخَوْفِ مِنْ كُلِّ هَوْلٍ أَعْدَدْتَهُ لِيَوْمِ الْقِيَامَةِ إِلَهِى وَ أَعُوذُ بِوَجْهِكَ الْكَرِيمِ وَ بِجَلالِكَ الْعَظِيمِ أَنْ يَنْقَضِىَ أَيَّامُ شَهْرِ رَمَضَانَ وَ لَيَالِيهِ وَ لَكَ قِبَلِى تَبِعَةٌ أَوْ ذَنْبٌ تُؤَاخِذُنِى بِهِ أَوْ خَطِيئَةٌ تُرِيدُ أَنْ تَقْتَصَّهَا مِنِّى لَمْ تَغْفِرْهَا لِى سَيِّدِى سَيِّدِى سَيِّدِى أَسْأَلُكَ يَا لا إِلَهَ إِلا أَنْتَ إِذْ لا إِلَهَ إِلا أَنْتَ إِنْ كُنْتَ رَضِيتَ عَنِّى فِى هَذَا الشَّهْرِ فَازْدَدْ عَنِّى رِضًا وَ إِنْ لَمْ تَكُنْ رَضِيتَ عَنِّى فَمِنَ الْآنَ فَارْضَ عَنِّى يَا أَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ يَا اللَّهُ يَا أَحَدُ يَا صَمَدُ يَا مَنْ لَمْ يَلِدْ وَ لَمْ يُولَدْ وَ لَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوا أَحَدٌ

Şu duanın da bu gecede sık sık tekrarlanması tavsiye edilmiştir:

يَا مُلَيِّنَ الْحَدِيدِ لِدَاوُدَ عَلَيْهِ السَّلامُ يَا كَاشِفَ الضُّرِّ وَ الْكُرَبِ الْعِظَامِ عَنْ أَيُّوبَ عَلَيْهِ السَّلامُ أَىْ مُفَرِّجَ هَمِّ يَعْقُوبَ عَلَيْهِ السَّلامُ أَىْ مُنَفِّسَ غَمِّ يُوسُفَ عَلَيْهِ السَّلامُ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَ آلِ مُحَمَّدٍ كَمَا أَنْتَ أَهْلُهُ أَنْ تُصَلِّىَ عَلَيْهِمْ أَجْمَعِينَ وَ افْعَلْ بِى مَا أَنْتَ أَهْلُهُ وَ لا تَفْعَلْ بِى مَا أَنَا أَهْلُهُ.

El- Kâfi, El-Muknia ve “Misbah” kitaplarında, yirmi birinci gece için şu dua nakledilmiştir:

 يَا مُولِجَ اللَّيْلِ فِى النَّهَارِ وَ مُولِجَ النَّهَارِ فِى اللَّيْلِ وَ مُخْرِجَ الْحَىِّ مِنَ الْمَيِّتِ وَ مُخْرِجَ الْمَيِّتِ مِنَ الْحَىِّ يَا رَازِقَ مَنْ يَشَاءُ بِغَيْرِ حِسَابٍ يَا اللَّهُ يَا رَحْمَانُ يَا اللَّهُ يَا رَحِيمُ يَا اللَّهُ يَا اللَّهُ يَا اللَّهُ لَكَ الْأَسْمَاءُ الْحُسْنَى وَ الْأَمْثَالُ الْعُلْيَا وَ الْكِبْرِيَاءُ وَ الْآلاءُ أَسْأَلُكَ أَنْ تُصَلِّىَ عَلَى مُحَمَّدٍ وَ آلِ مُحَمَّدٍ وَ أَنْ تَجْعَلَ اسْمِى فِى هَذِهِ اللَّيْلَةِ فِى السُّعَدَاءِ وَ رُوحِى مَعَ الشُّهَدَاءِ وَ إِحْسَانِى فِى عِلِّيِّينَ وَ إِسَاءَتِى مَغْفُورَةً وَ أَنْ تَهَبَ لِى يَقِينا تُبَاشِرُ بِهِ قَلْبِى وَ إِيمَانا يُذْهِبُ الشَّكَّ عَنِّى وَ تُرْضِيَنِى بِمَا قَسَمْتَ لِى وَ آتِنَا فِى الدُّنْيَا حَسَنَةً وَ فِى الْآخِرَةِ حَسَنَةً وَ قِنَا عَذَابَ النَّارِ الْحَرِيقِ وَ ارْزُقْنِى فِيهَا ذِكْرَكَ وَ شُكْرَكَ وَ الرَّغْبَةَ إِلَيْكَ وَ الْإِنَابَةَ وَ التَّوْفِيقَ لِمَا وَفَّقْتَ لَهُ مُحَمَّدا وَ آلَ مُحَمَّدٍ عَلَيْهِ وَ عَلَيْهِمُ السَّلامُ.

Hammad b. Osman’dan şöyle nakledilmiştir: Ramazanın yirmi birinci gecesi İmam Sadık’ın (a.s) yanına gittim. İmam (a.s), “Ey Hammad! Gusül etmiş misin?” diye sordu. Ben de “Evet canım sana feda” dedim. İmam (a.s) bir hasır istedi ve bana “yaklaş ve namaza dur.” buyurdu. Böylece bir müddet İmam’la (a.s) birlikte namaza devam ettik. Ve bilahere namazlarımızı bitirdik. Sonra İmam (a.s) dua etmeğe başladı; ben de “âmin” diyordum. Bu durum şafak doğuncaya kadar devam etti; sonra İmam (a.s) bazı hizmetçilerini de çağırdı. Biz İmam’ın arkasında durduk; Ezan ve ikame okudu ve bize sabah namazını cemaatle kıldırdı. Birinci rekâtta Fatiha, Kadir, ikinci  rekatte ise Fatiha ve İhlâs surelerini okudu.

Hak Teâlâ’ya, tesbih, tahmid, takdis, sena ve Resulullah’a salât-u selam’dan ve bütün müminlere ve Müslümanlara dua ettikten sonra, İmam (a.s) uzun bir zaman secdeye kapandı ve ben onun nefesinden başka bir şey duymuyordum. Sonra şu duayı okuduğunu duydum. Dua uzun olduğu için nakletmedik. İsteyen “İkbal” kitabına müracaat edebilir.

Merhum Kuleyni’nin nakline göre İmam Bakır (a.s) 21 ve 23. geceler olduğunda gece yarısına kadar dua eder ondan sonra da namaza dururdu.

Resulullah’ın (s.a.a) Ramazanın son on gününde her gece guslettiği rivayet edilmiştir. Bu on günde itikâf etmek müstehaptır. Ve çok fazileti vardır. İtikâf için en faziletli günler bu günlerdir. Ve sevabının iki hac ve iki umreye bedel olduğu rivayet edilmiştir. Yine Resulullah’ın (s.a.a) bu on günde mescitte itikâf ettiği ve yatağını toplayıp o ibadete meşgul olduğu rivayet edilmiştir.

Bu gecenin (21. gecenin) bir başka hususiyeti de Hz. Emir-ül Müminin Ali’nin (a.s) hicretin 40. yılında. Ramazanın 19. gecesinde yaralanıp, bu gecede şehadete erişmesidir. Rivayetlerde şöyle nakledilmiştir. “O gece kaldırılan her taşın altında taze kan görüldü. Hz. Hüseyin’in (a.s) şehadetinde olduğu gibi.” Evet bu gecede Al-i Muhammed’in (a.s) ve dostlarının hüzünleri yenilenmektedir. Bu yüzden Merhum Şeyh Mufid şöyle demiştir: “Muhammed ve Al-i Muhammed’e çok salâvat getirin ve Al-i Muhammed’e zulmedenlerin ve Emir’ül Müminin’in (a.s) katiline telin edin.”

Yirmi Birinci Gün

Bu gün Hz. Emir-ül Müminin Ali’nin (a.s) şehadet günüdür. Ve bu günde o Hazreti ziyaret etmek iyidir.

Yirmi üçüncü Gece

Bu gece diğer iki geceden (19. ve 21. gecelerden) daha faziletlidir. Birçok hadisten bu gecenin Kadir gecesi olduğu anlaşılmaktadır. Bu gecenin zikrettiğimiz müşterek amellerin yanı sıra birçok has amelleri de vardır:

1- Ankebut ve Rum surelerini okumak. İmam Sadık’tan (a.s) şöyle rivayet edilmiştir: “Bu iki sureyi bu gecede okuyan kimse, cennet ehlinden olur.”

2- Duhan suresini okumak.

3- Bin defa Kadir suresini okumak.

4- Bu gecede hatta her zaman Allah’a Hamd ve senadan sonra Hz. İmam Zaman (Mehdi a.s) hakkında nakledilen şu duayı okumak sünnettir:

اللَّهُمَّ كُنْ لِوَلِيِّكَ الْحُجَّةِ بْنِ الْحَسَنِ صَلَوَاتُكَ عَلَيْهِ وَ عَلَى آبَائِهِ فِى هَذِهِ السَّاعَةِ وَ فِى كُلِّ سَاعَةٍ وَلِيّا وَ حَافِظا وَ قَائِدا وَ نَاصِرا وَ دَلِيلا وَ عَيْنا حَتَّى تُسْكِنَهُ أَرْضَكَ طَوْعا وَ تُمَتِّعَهُ فِيهَا طَوِيل

5- Şu duayı okumak da bu gecenin amellerindendir:

اللَّهُمَّ امْدُدْ لِى فِى عُمُرِى وَ أَوْسِعْ لِى فِى رِزْقِى وَ أَصِحَّ لِى جِسْمِى وَ بَلِّغْنِى أَمَلِى وَ إِنْ كُنْتُ مِنَ الْأَشْقِيَاءِ فَامْحُنِى مِنَ الْأَشْقِيَاءِ وَ اكْتُبْنِى مِنَ السُّعَدَاءِ فَإِنَّكَ قُلْتَ فِى كِتَابِكَ الْمُنْزَلِ عَلَى نَبِيِّكَ الْمُرْسَلِ صَلَوَاتُكَ عَلَيْهِ وَ آلِهِ يَمْحُو اللَّهُ مَا يَشَاءُ وَ يُثْبِتُ وَ عِنْدَهُ أُمُّ الْكِتَابِ.

6- Bu duanın okunması:

 اللَّهُمَّ اجْعَلْ فِيمَا تَقْضِى وَ فِيمَا تُقَدِّرُ مِنَ الْأَمْرِ الْمَحْتُومِ وَ فِيمَا تَفْرُقُ مِنَ الْأَمْرِ الْحَكِيمِ فِى لَيْلَةِ الْقَدْرِ مِنَ الْقَضَاءِ الَّذِى لا يُرَدُّ وَ لا يُبَدَّلُ أَنْ تَكْتُبَنِى مِنْ حُجَّاجِ بَيْتِكَ الْحَرَامِ فِى عَامِى هَذَا الْمَبْرُورِ حَجُّهُمْ الْمَشْكُورِ سَعْيُهُمْ الْمَغْفُورِ ذُنُوبُهُمْ الْمُكَفَّرِ عَنْهُمْ سَيِّئَاتُهُمْ وَ اجْعَلْ فِيمَا تَقْضِى وَ تُقَدِّرُ أَنْ تُطِيلَ عُمْرِى وَ تُوَسِّعَ لِى فِى رِزْقِى.

7- Merhum Seyyid’in “İkbal” kitabında naklettiği şu duada bu gecede okunur:

 يَا بَاطِنا فِى ظُهُورِهِ وَ يَا ظَاهِرا فِى بُطُونِهِ وَ يَا بَاطِنا لَيْسَ يَخْفَى وَ يَا ظَاهِرا لَيْسَ يُرَى يَا مَوْصُوفا لا يَبْلُغُ بِكَيْنُونَتِهِ مَوْصُوفٌ وَ لا حَدٌّ مَحْدُودٌ وَ يَا غَائِبا (غَائِبُ ‏) غَيْرَ مَفْقُودٍ وَ يَا شَاهِدا (شَاهِدُ) غَيْرَ مَشْهُودٍ يُطْلَبُ فَيُصَابُ وَ لا يَخْلُو ‏( لَمْ يَخْلُ) مِنْهُ السَّمَاوَاتُ وَ الْأَرْضُ وَ مَا بَيْنَهُمَا طُرْفَةَ (طَرْفَةَ) عَيْنٍ لا يُدْرَكُ بِكَيْفٍ ‏( بِكَيْفَ) وَ لا يُؤَيَّنُ بِأَيْنٍ ‏( بِأَيْنَ) وَ لا بِحَيْثٍ ‏( بِحَيْثُ) أَنْتَ نُورُ النُّورِ وَ رَبُّ الْأَرْبَابِ أَحَطْتَ بِجَمِيعِ الْأُمُورِ سُبْحَانَ مَنْ لَيْسَ كَمِثْلِهِ شَىْ‏ءٌ وَ هُوَ السَّمِيعُ الْبَصِيرُ سُبْحَانَ مَنْ هُوَ هَكَذَا وَ لا هَكَذَا غَيْرُهُ.

Duanın ardından da hacetlerinizi dileyin.

8- Gecenin başında olduğu gibi sonunda da gusletmek bu geceye has bir ameldir. Bu gecenin önemi hakkında bir kaç hadis de zikrederek bu bölüme son vermek istiyoruz. Merhum Şeyh Tusi Ebu Basir’den şöyle rivayet etmiştir: İmam Sadık (a.s) bana şöyle  buyurdu; “Kadir gecesi olması ümit edilen (şu gecede) yüz rekât namaz kılarak her rekâtta Hamd’dan sonra on defa İhlâs suresini oku”. Ben, “canım sana feda olsun bu namazları ayaküstü kılamaz isem ne yapayım?” dediğimde, “Oturarak kıl” buyurdu. Buna da gücüm yetmez ise ne yapayım?! Diye sorduğumda, “Yatağına uzandığın halde kılmaya çalış” buyurdu.

Deâim-ül İslam kitabında şöyle rivayet eder: Ramazan ayının son on günü olduğunda, Resul-ü Ekrem (s.a.a) yatağını dürüp, kemerini ibadet için sıklaştırdı. Yirmi üçüncü gece aile fertlerini uyandırır ve uyuyanların yüzüne su serperdi.

Hz. Fatıma (a.s) bu gecede aile fertlerini uyumalarını engellerdi. Bunu da onlara az yemek vermek ve gündüzler uyumakla sağlamaya çalışır ve şöyle buyururdu. “Asıl mahrum ve yoksun kimse, bu gecenin hayrından yoksun kalan kimsedir.” Rivayet edildiğine göre İmam Sadık (a.s) bir ara şiddetli bir şekilde hastalanmıştı. Ramazan ayının 23. gecesi olduğunda akrabalarından kendisini camiye götürmelerini istiyor ve o gece sabaha kadar camide kalıyor.

Merhum Allame Meclisi şöyle demiştir: Bu gecede Kur’an’ı mümkün mertebe çok okuyun ve nakledilen duaları okumaya ve amelleri yapmaya özen gösterin.

Hatırlatma:

Kadir gecesinin gündüzü de gecesi gibi değerlidir. Ve o günde Kur’an okumak, dua ve ibadetle meşgul olmak iyidir.

Yirmi Üçüncü Gecenin Duası

 يَا رَبَّ لَيْلَةِ الْقَدْرِ وَ جَاعِلَهَا خَيْرا مِنْ أَلْفِ شَهْرٍ وَ رَبَّ اللَّيْلِ وَ النَّهَارِ وَ الْجِبَالِ وَ الْبِحَارِ وَ الظُّلَمِ وَ الْأَنْوَارِ وَ الْأَرْضِ وَ السَّمَاءِ يَا بَارِئُ يَا مُصَوِّرُ يَا حَنَّانُ يَا مَنَّانُ يَا اللَّهُ يَا رَحْمَانُ يَا اللَّهُ يَا قَيُّومُ يَا اللَّهُ يَا بَدِيعُ يَا اللَّهُ يَا اللَّهُ يَا اللَّهُ لَكَ الْأَسْمَاءُ الْحُسْنَى وَ الْأَمْثَالُ الْعُلْيَا وَ الْكِبْرِيَاءُ وَ الْآلاءُ أَسْأَلُكَ أَنْ تُصَلِّىَ عَلَى مُحَمَّدٍ وَ آلِ مُحَمَّدٍ وَ أَنْ تَجْعَلَ اسْمِى فِى هَذِهِ اللَّيْلَةِ فِى السُّعَدَاءِ وَ رُوحِى مَعَ الشُّهَدَاءِ وَ إِحْسَانِى فِى عِلِّيِّينَ وَ إِسَاءَتِى مَغْفُورَةً وَ أَنْ تَهَبَ لِى يَقِينا تُبَاشِرُ بِهِ قَلْبِى وَ إِيمَانا يُذْهِبُ الشَّكَّ عَنِّى وَ تُرْضِيَنِى بِمَا قَسَمْتَ لِى وَ آتِنَا فِى الدُّنْيَا حَسَنَةً وَ فِى الْآخِرَةِ حَسَنَةً وَ قِنَا عَذَابَ النَّارِ الْحَرِيقِ وَ ارْزُقْنِى فِيهَا ذِكْرَكَ وَ شُكْرَكَ وَ الرَّغْبَةَ إِلَيْكَ وَ الْإِنَابَةَ وَ التَّوْبَةَ وَ التَّوْفِيقَ لِمَا وَفَّقْتَ لَهُ مُحَمَّدا وَ آلَ مُحَمَّدٍ عَلَيْهِمُ السَّلامُ

Read 2534 times