Gazzedeki soykırım içler acısı. Şehitler ve yaralıların sayısı gün gittikçe artıyor . Vahşi ; gaasıp ve zalim siyonist rejim dünyanın gözü önünde istediğini yapıyor . Her ne kadar halklar arasında bir ayklanmaya şahit olsak da devletler bilhassa Arab ülkeleri susmuş ve seyrediyor . ABD de küstahça İsrailin yaptıklarını destekliyor . Mısır Refah geçidini kapatıp ve yardımların Gazze’ye ulaşmasını engelliyor.
Gazzedeki mazlum ve yalnız bırakılmış halk ne yapacağını şaşırmış ve ne zaman ve nerede öleceğini bekliyor . Bu arada direniş güçleri aldığı askeri eğitim ; sahip olduğu teçhizat ve füzelerle İsrail karşısında direnip ve yiğitce saldırıyor . Her gün onlarca füze ( hem de çeşit çeşit) İsrailin yakın ve uzak şehirlerine isabet ederek siyonistleri dehşete salıyor . Görünmez İHA uçaklarının uçuşları ise başka bir zaferdir .
Ama bu güç ve yardımlar nereden ; nasıl ve ne zaman Gazze’ye ulaşmıştır?
Suriye’deki olaylarda dünya ve emperiyalist medya Esad’ı zalim , katil göstererek ona destek verenleri özellikle de İran’ı lanetleyip, Beşar Esad’ın yaptığı savunmayı zulme ortak göstererek tüm halkları İran’a karşı düşmanlığa sevekrdiyordu. Türkiyeliler de dahil çoğu müslümanlar İran’ın neden Beşşar’ın arkasında olduğunu bilmeden ve araştırmadan İran yetkililerini suçlayıp İran İslam Cumhuriyetine zalim , İmam Hümeyninin çizgisinden sapmış ve düşman gözüğle bakmaya başladılar . Hatta Başbabakan Erdoğan İran’a gittiğinde İranlı yetkililerle yaptığı görüşmelerde İran’ın bu desteğine son vermesini istemişti . Ama başta İmam Hamenei olmak üzere İran’lı yetkililer Suriye’nin Filistin ve Lübnan direnişine verdiği desteği hatırlayarak İran’ın Suriye’yi daima destekleyeceğini vurgulamışlardır.
Gezzedeki direniş gücünün arkasında İran’ın olduğu açıkca ortadadır . Kullanılan çeşitli füzelerin nereden geldiğini tüm dünya biliyor, ama İran adının duyulmamas için susuyor, sansür uyguluyorlar. Bu yüzlerce, binlerce füzenin nerden ve nasıl direniş güçlerine ulaştığı anlaşılmasın, konuşulamsın diye çaba sarfediyorlar .
Evet bu yardımlar İran İslam Cumhuriyetinin Filistin halkına 35 sene içinde sürdürdüğü destek ve yardımların küçük bir göstergesidir . Bu yardımlar İsrailin 33 ve 22 günlük saldırılarında da görülmüştü ama hiç kimse inanmak istememiş ve tersine İran’ın İsraille hiç asla düşman olmadığını ve sadece lafta İsraile karşı olduğunu söylediler ve medya da bu yalan iddiaları yayıp durdu.
Şii İran’ın Sünni Filistin halkına destek verdiği gerçeği dünyaya yayılırsa ABD’nin ısrarla körüklediği Şii-Sünni savaşı ve İŞİD’in en önemli görevi ve varlık amacı ortadan kalkacaktır. Bu nedenle Gazze’deki direnişin destekçisinin İran olduğu gerçeğini dünya halkları ve özellikle de müslümanlar bilmemelidir. Medyanın bu konuda susmasu tesadüfi değildir. Ama bu komplolara aldırmayan İran kendi İslami görevini biliyor ve geçtiğimiz 35 yıl boyunca yaptığı gibi vazifesini yerine getirecek ve İsrailin karşısındaki direnişi desteklemeye devam edecektir .
Önümüzdeki Cuma İmam Humeyni’nin(ra) DÜNYA KUDUS GÜNÜ olarak ilan ettiği gündür . Ümid ediyoruz ki müslüman halklar KUDUS GÜNÜ’nü İsrail’e karşı kullanır ve yapacakları miting, toplantı ve yürüyüşlerle mazlum Gazze ve Filistin halkına gereken desteği verirler. İnşaallah…