udüs Günü

Rate this item
(0 votes)

Eğer İslam milleti uyanmaz ve kendi görevlerini bilmezse, eğer İslam âlimleri kendi görevlerini ihsas etmez ve ayağa kalkmazsa, eğer ecnebiler karşısında vahdet ve tüm İslam fırkalarının tahrik faktörü olan; Müslümanların ve İslam ülkelerinin egemenlik ve bağımsızlıklarını tazmin eden gerçek İslam, ecnebilerin amil ve uşaklarının elinde sömürgeciliğin siyah perdesi altında provoke edilirse, İslam toplumu için daha çok felaket ve acı dolu günler önümüzde ve İslam ve Kur’an hükümlerinin temeli yıkıcı tehlikelerle karşı karşıyadır.

 

Kudüs günü, İran İslam Devriminin zafere ulaşmasından birkaç ay sonra Ağustos 1979 (13 Ramazan, 1399) yılında Filistin halkına destek için Ramazan ayının son Cuma gününü İmam Humeyni Dünya Kudüs Günü olarak ilan etmiştir. Dünya Kudüs gününde cuma namazından önce protestocular Filistin’in işgal edilmesine ve halkına yapılan zulümlere itiraz etmektedirler. Protesto göstericileri son olarak Cuma namazı kılınan musalla ve camilerde bir araya gelmektedirler. Bazı ülkelerde emniyet güçlerinin Cuma günü gösteri düzenlenmesine izin vermediğinden, başka bir gün protesto gösterisi düzenlenmekte[1] veya bu amaçla yalnızca panellerin düzenlenmesine izin verilmektedir.

Ramazan ayının son günü çeşitli İslam ülkelerinde farklı günlere denk geldiğinden, eğer İran’da Ramazan ayının son günü Cuma veya Cumartesi gününe tekabül ederse, Kudüs gününün öteki İslam ülkeleri ile uyum içinde düzenlenmesi için genellikle bir hafta önce düzenlenmektedir.

Kudüs günü, Müslümanların İslam düşmanları karşısındaki uyanış ve vahdetini simgelemekte ve Filistin ve Kudüs’e ihtisası yoktur.

 

Tarihçe

Filistin’in 1948 yılında işgal edilmesinden bu yana bu sorun başta Şiiler olmak üzere Müslüman din adamlarının dikkatini çekmiş ve konunun çözüme kavuşması için çaba sarf edilmiştir. Filistinliler, “Keramet Savaşı”nda Siyonistlere karşı zafer kazandıkları Ekim ayının “Filistin günü” olarak kutlanmasını gündeme getirmiş, ancak bu öneri o kadarda ilgi görmemiştir.

İmam Humeyni’nin mücadele mihverlerinden birisi de ilk önce Filistin’in bağımsızlığı ve işgalci İsrail’in resmi olarak tanınmaması olmuştur. İran’da İslam İnkılabının zafer kazanmasından sonra İsrail’le ilişkiler kesilmiş ve İran’da bulunan büyükelçiliği İsrail’den alınarak Filistinlilere verilmiştir.

İmam Humeyni’nin Kudüs Günü Hakkındaki Açıklaması

İsrail, Güney Lübnan’a yönelik yeni bir saldırı dalgasına başladıktan sonra İmam Humeyni, Ağustos 1979 (13 Ramazan 1399) yılında bir bildiri yayınlayarak Ramazan ayının son Cuma gününü Kudüs günü olarak ilan etti:

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

Ben uzun yıllar boyunca gâsıp İsrail tehlikesini Müslümanlara hatırlatıp durdum; şimdi bugünlerde Filistinli bacı ve kardeşlerimize karşı vahşi saldırılarını artırmış durumda. Bilhassa Güney Lübnan’da; Filistinli savaşçıları ortadan kaldırabilmek için onların ev ve barınaklarını bombalamaktadır.

Ben dünya Müslümanlarından ve İslam devletlerinden bu gasıp ve destekleyicilerinin ellerini kesmek amacıyla birleşmelerini istiyorum. Keza bütün dünya Müslümanlarına; Filistin halkı için kader belirleyici olabilecek olan ve Kadir gecelerinden de sayılan mübarek Ramazan ayının son Cuma gününü “Kudüs Günü” olarak seçip bu günü Müslüman Filistin halkının kanuni haklarını destekleme konusunda dünya Müslümanlarının milletler arası dayanışma günü olarak belli program ve merasimlerle geçirmeyi çağırıyor ve bugünü ilan ediyorum. Allah Teâlâ’dan Müslümanları küfür ehline galip kılmasını dilerim.[2]

Geçici devletin Dışişleri bakanı İbrahim Yezdi, takvimde bir günün Kudüs günü olarak ilan edilmesini kendisinin önerdiğini iddia etmektedir.[3]

 

İslam Ülkelerinin Ötesinde Bir Gün

Kudüs gününde, 80 ülkenin üzerinde İslami ve gayri İslami ülkede protesto gösterileri düzenlenmektedir.[4] Örnek olarak: Malezya, Hindistan, Singapur, Türkiye, Endonezya, Amerika, Kanada, Norveç, Azerbaycan, Sudan, İngiltere, Bahreyn, Bosna Hersek, Tunus, Pakistan, Avustralya, Almanya, Romana, Kuveyt, İspanya, Güney Afrika, İsviçre, Venezüella, Arnavutluk, Yemen ve Yunanistan’a değinilebilir.[5]

Batılı medya yayın organları Kudüs gününde ya sessizliği seçmekte yahut binlerce veya on binlerce kişi sözcüklerini kullanarak proteste gösterilerine katılanların sayısını az göstermeye çalışmakta ve İran Cumhurbaşkanının Kudüs günü hakkındaki konuşmalarından bazı sözcükleri seçmekte yahut Siyonizm karşıtı bir bilgisayar oyununun dağıtıldığı haberini yaparak İsrail’i mazlum göstermeye çalışmaktadırlar.

 

Kudüs Gününün Amaçları

Kudüs Gününün en önemli amaçları İmam Hamaney’in sözlerinde şu şekilde sıralanabilir:

* Kudüs günü, mazlumların zorbalara karşı kenetlenme sembolüdür.

* Dünya haritasından Filistin’in çıkarılma ve Filistin meselesinin unutturulma senaryolarına son vermek .

* Filistin’in mazlum halkı arkalarında milletlerin olduğunu hissetmektedirler.

* İslam ümmetinin damarlarına kanın pompalandığı gündür.

* Müslüman halkların resmi makamlardan bağımsız olarak sözlerini dünyada dile getirdikleri gündür.

* İran halkının diğer halklara model olduğu gündür.

 

İmam Humeyni’nin Sözlerinde Kudüs Günü

* Kudüs günü global bir gündür ve sadece Kudüs ile sınırlı değildir. Mustazafların müstekbirlere karşı direniş ve başkaldırı günüdür, aynı zamanda Amerika ve diğerlerinin zulüm baskıları altında bulunan milletlerin bu zulme karşılık verme günüdür. Mustazafların müstekbirler karşısında donanmaları ve onların burunlarını yere sürmeleri gereken gündür.[6]

* Kudüs günü sadece Filistinlilere özel bir gün değildir, İslam günüdür. İslam hükümetinin günüdür, tüm Müslüman memleketlerinde İslam bayrağının dalgalanması gereken bir gündür. Süper güçlere artık İslam ülkelerinde ilerleyemeyeceklerini anlatmak gerekir. Ben Kudüs Günü’nü İslam ve Hz. Resulü Ekrem’in günü biliyorum. Bütün güçlerimizi hazır hale getirmemiz ve Müslümanları itildikleri inzivadan çıkarak bütün güçleriyle harekete geçip ecnebilerin karşısına dikilmeleri gereken gündür.[7]

* Kudüs günü bütün süper güçlere ihtarda bulunarak “bundan böyle İslam, habis piyonlarınız aracılığıyla sizin tasallutunuzda olmayacaktır artık!” dememiz gereken gündür. Kudüs günü İslam’ın hayat günüdür.[8]

* Kudüs günü İslam günüdür ve İslami genel seferberliktir. Ben bu girişimin tüm dünyada “Mustazaflar Partisi” için bir mukaddime olmasını ümit ediyorum.[9]

* Eğer İslam milleti uyanmaz ve kendi görevlerini bilmezse, eğer İslam âlimleri kendi görevlerini ihsas etmez ve ayağa kalkmazsa, eğer ecnebiler karşısında vahdet ve tüm İslam fırkalarının tahrik faktörü olan; Müslümanların ve İslam ülkelerinin egemenlik ve bağımsızlıklarını tazmin eden gerçek İslam, ecnebilerin amil ve uşaklarının elinde sömürgeciliğin siyah perdesi altında provoke edilirse, İslam toplumu için daha çok felaket ve acı dolu günler önümüzde ve İslam ve Kur’an hükümlerinin temeli yıkıcı tehlikelerle karşı karşıyadır.[10]

* Vurgulanması yerinde belki de farz olan şey zekât ve sair sadaka gibi şeri yükümlülüklerin yeterli miktarda bir kısmını bu Allah yolundaki mücahitlere ihtisas vermeli… onlara yardım tüm güç ve imkanla farzdır.”[11]


İmam Hamaney’in Sözlerinde Kudüs Günü

* Önemli olan şey, İslam dünyasının Filistin meselesinden gaflet etmemesidir… Amerika, istikbar ve Siyonistlerin her zamanki destekçileri Müslümanlara Filistin meselesini unutmalarını dayatmak istediler, ancak İslam milleti ve İran milleti, Filistin meselesinin unutturulmasına izin vermemelidir.

* Filistin içinde de bu kutsal alev günden güne dalgalanmalıdır. Filistin içinde gasıp resimle mücadele eden o gençler, o kadınlar, o erkekler ve gençler ve fedakarlar bilmelidirler ki asıl nokta onların parmaklarını bastıkları noktadır. Düşman orada yenilgiye uğrayacaktır. Şimdilik kuruluş ve teşkilatlar Filistin sınırları dışında müzakere masalarında oturadursunlar veya Filistin adına tribünlerde kendilerini göstersinler, bunlar hiçbir sorunu çözmez. Dışarıdan İslam dünyasının genelinin desteği ve içeride Filistin’in gerçek ve hissedilir mücadelesi bu ikisi birlikte sorunları çözecek ve Filistin’in düşmanlarının kafasını taşa vuracaktır.”

* Kudüs gününe değer verin ve onu büyük sayın. Elbette evrensel tebligat yansıtılmıyorsa, yansıtılmasın. Filistin hapishanelerinde olanlar… Sizin sadıkane niyet ve azminizden güç ve kuvvet bularak direnmektedirler. Filistin işgal topraklarının duvarları ardındaki zindanlardakilerin direnebilmeleri için yalnızlık hissine kapılmamaları gerekmektedir. Beytü’l Mukaddes, Gazze ve Filistin’in diğer topraklarındaki şehirlerdeki cadde ve sokaklarında Siyonist ayaktakımı ve çapulcularının saldırılarına uğrayan erkek ve kadın, direnebilmek için sizlerin onları savunduğunuzu hissetmeleri gerekmektedir. Devletlerinde elbette görevleri bulunmaktadır.

* “Ben açıkça ilan ediyorum ki Amerika devleti ve başkanı katledilen her Filistinli genç ve sahipsiz ve parçalanan her bir Filistinli ailenin günahına doğrudan ortak ve pay sahibidirler.”

* “Filistin meselesinin bir yoldan başka çözüm yolu yoktur. O da Filistin topraklarının tamamında bir Filistin devletinin kurulmasıdır.”

* “Filistin topraklarının her bir karış toprağı, Müslümanların evlerinden bir karış topraktır. Filistin ülkesinde Filistin ve Müslümanların hakimiyeti dışındaki hakimiyetler, gasıp hakimiyetlerdir. Söz, yüce ve azim İmam’ın (İmam Humeyni) buyurduğu bu sözdür: ‘İsrail, yok olmalıdır… konu, Yahudi düşmanlığı değildir. Konu, Müslümanların evlerinin gasp edilme meselesidir.”


Başka Karakterlerin Sözlerinde Kudüs Günü

Lübnan Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah: Öncelik, Siyonist düşmanla mücadele ve onlara karşı koymaktır ve eğer en başından bu şekilde olsaydı, bugün ulaştığımız noktaya ulaşmayacaktık… Eğer Araplar İran’la savaş ve Şia düşmanlığı ile mücadele için ayırdıkları bütçelerinin beşte birini Filistin için ayırmış olsaydılar, Filistin bugüne kadar bağımsızlığına kavuşmuştu.[12]

———————–

[1] – Şehit Avini sitesi.

[2] – Sahife-i İmam, c. 9, s. 267.

[3] – Hasırat kitabı, Doktor İbrahim Yezdi, c. 3, s. 737.

[4] – Haber kanalı.

[5] – Tasnim haber sitesi.

[6] – Sahife-i İmam, c. 9, s. 277.

[7] – Sahife-i İmam, c. 9, s. 278.

[8] – Sahife-i İmam, c. 9, s. 277.

[9] – Sahife-i İmam, c. 9, s. 28.

[10] – Sahife-i İmam, c. 9, s. 488.

[11] – Sahife-i İmam, c. 9, s. 199.

[12] – Kudüs Günü Konuşması, Beyrut, 2013.

 

Read 1218 times