Lübnan Hizbullah Partisi Genel Sekreteri Hasan Nasrullah bölgedeki savaşın kesinlikle dini ya da mezhepsel bir savaş olmadığını vurgulayarak; bu savaşın tüm bölge halklarının kader ve geleceğini belirleyecek savaş olmasıyla herkesi ilgilendirdiğini vurguladı
Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, Beyrut’un güneyinde bulunan Seyyidüşşüheda kompleksinde düzenlenen ve binlerce kişinin izlediği Muharrem ayı sohbetlerine video-konferans şeklinde katıldı.
Nasrullah konuşmasında; “savaşımız herkesi ezmek ve yok etmek isteyen tekfirciler, ABD hegemonyası ve İsrail projesine karşı savaştır..” dedi.
Nasrallah , terör örgütü IŞİD’in cinayetlerine temasla; ‘Eğer Hizbullah Suriye’de olmasaydı, IŞİD’in cinayetleri Lübnan’da aşiretlere de kadar yayılırdı” dedi.
Libya ve Mısır’da yaşanan olaylara ilaveten Suriye’de muhtelif terör örgütleri arasında yaşanan çatışmaların savaşın mezhepsel yada dini, Sünni yada Şii savaşı olmadığını net bir şekilde kanıtladığını vurgulayan Nasurllah; kimi taraf ve devletlerin kasıtlı bir şekilde bu savaşı dini savaş olarak yansıtmaya çalıştıklarına dikkat çekti.
Nasrullah, Hizbullah hareketinin Suriye halkını teröristlere karşı savunmayı sürdüreceğini de söyledi.
Siyonist İsrail ve Amerika yanlısı işbirlikçi bazı çevrelerin, Hizbullah’ın Suriye halkını savunmasını siyasi düşmanlıktan dolayı çekemedikleri ve kabullenemediklerini belirterek, bunların gerçekte Lübnan halkını da düşünmeyen çevreler olduğunu söyledi.
Nasrallah konuşmasında ayrıca Hz.Mehdi’nin zuhurunun uluslararası bir vaka olacağını ve zamanın tüm tağutlarını yerle bir edeceğini; mustazafların iktidara geleceğini belirterek, ”Tabii bunun gerçekleşmesi için de ön hazırlığa ihtiyacı vardır. Yüce Allah mümin mustazafları iktidara ulaştıracaktır ve kıyametten önce onların hükümeti ahir zaman hükümeti olacaktır. Allah, nihayetinde Müslümanların muzaffer olacaklarını, müşriklerin ise yenilgiye mahkum olacaklarını vaad etmiştir. Müminler bu vaadlerin gerçekleşeceği günü sabırsızlıkla beklemektedirler” diye konuştu.
Nasrullah partisinin Mişel Avn’un Lübnan’da cumhurbaşkanlığı adaylığını desteklediğini resmen açıklarken; Suriye ve İran’ın Lübnan’da cumhurbaşkanlığı seçiminin kolaylaştırılması karşılığında kimseden kesinlikle bir karşılık beklemediklerini belirtti.