Cumartesi Günü Peygamber Efendimizin Ziyaret Günü

Rate this item
(1 Vote)

 

Cumartesi Günü Peygamber Efendimizin Ziyaret Günü

 

اَشْهَدُ اَنْ لا اِلـهَ إلاّ اللهُ وَحْدَهُ لا شَريكَ لَهُ وَاَشْهَدُ اَنَّكَ رَسُولُهُ وَاَنَّكَ مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللهِ وَاَشْهَدُ اَنَّكَ قَدْ بَلَّغْتَ رِسالاتِ رَبِّكَ وَنَصَحْتَ لاُِمَّتِكَ وَجاهَدْتَ فى سَبيلِ اللهِ بِالْحِكْمَةِ وَالمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَاَدَّيْتَ الَّذى عَلَيْكَ مِنَ الْحَقِّ وَاَنَّكَ قَدْ رَؤُفْتَ بِالْمُؤْمِنينَ وَغَلَظْتَ عَلَى الْكافِرينَ وَعَبَدْتَ اللهَ مُخْلِصاً حَتّى أتاكَ اليَقينُ فَبَلَغَ اللهُ بِكَ اشَرَفَ مَحَلِّ الْمُكَرَّمينَ اَلْحَمْدُ للهِِ الَّذِي اسْتَنْقَذَنا بِكَ مِنَ الشِّرْكِ وَالضَّلالِ اَللّـهُمَّ صَلِّ عَلى مُحَمَّد وَآلِهِ وَاجْعَلْ صَلَواتِكَ وَصَلَواتِ مَلائِكَتِكَ الْمُقَرَّبينَ وَاَنْبِيائِكَ الْمـُرْسَلينَ وَعِبادِكَ الصّالِحينَ وَاَهْلِ السَّماواتِ وَالاَْرَضينَ وَمَنْ سَبَّحَ لَكَ يا رَبَّ الْعالَمينَ مِنَ الاَْوَّلينَ وَالاخِرينَ عَلى مُحَمَّد عَبْدِكَ وَرَسُوِلِكَ وَنَبِيِّكَ وَاَمينِكَ وَنَجِيبِكَ وَحَبيبِكَ وَصَفِيِّكَ وَ صَفْوَتِكَ وَخاصَّتِكَ وَخالِصَتِكَ وَخِيَرَتِكَ مِنْ خَلْقِكَ وَاَعْطِهِ الْفَضْلَ وَالْفَضيلَةَ وَالْوَسيلَةَ وَالدَّرَجَةَ الرَّفيعَةَ وَابْعَثْهُ مَقاماً مَحَمْوُداً يَغْبِطُهُ بِهِ الاَْوَّلُونَ وَالاخِرُونَ اَللّـهُمَّ اِنَّكَ قُلْتَ وَلَوْ اَنَّهُمْ اِذْ ظَلَمُوا اَنْفُسَهُمْ جاؤوكَ فَاسْتَغْفَرُوا اللهَ وَاسْتَغْفَرَ لَهُمُ الرَّسُولُ لَوَجَدُوا اللهَ تَوّاباً رَحيماً اِلـهى فَقَدْ اَتَيْتُ نَبِيَّكَ مُسْتَغْفِراً تائِباً مِنْ ذُنُوبى فَصَلِّ عَلى مُحَمَّد وَآلِهِ وَ اْغِفْرها لي، يا سَيِّدَنا اَتَوَجَّهُ بِكَ وَبِاَهْلِ بَيْتِكَ اِلَى اللهِ تَعالى رَبِّكَ وَرَبّى لِيَغْفِرَ لى ثمّ قل ثلاثاً : اِنّا للهِِ وَاِنّا اِلَيْهِ راجِعُونَ ثمّ قل : اُصِبْنا بِكَ يا حَبيبَ قُلُوبِنا فَما اَعْظَمَ الْمُصيبَةَ بِكَ حيَْثُ انْقَطَعَ عَنّا الْوَحْيُ وَحَيْثُ فَقَدْناكَ فَاِنّا للهِِ وَاِنّا اِلَيْهِ راجِعُونَ يا سَيِّدَنا يا رَسُولَ اللهِ صَلَواتُ اللهِ عَلَيْكَ وَعَلى آلِ بَيْتِكَ الطّاهِرينَ هذا يَوْمُ السَّبْتِ وَهُوَ يَوْمُكَ وَاَنَا فيهِ ضَيْفُكَ وَجارُكَ فَاَضِفْنى وَاجِرْنى فَاِنَّكَ كَريمٌ تُحِبُّ الضِّيافَةَ وَمَأْمُورٌ بِالاِْجارَةِ فَاَضِفْني وَأحْسِنْ ضِيافَتى وَاَجِرْنا وَاَحْسِنْ اِجارَتَنا بِمَنْزِلَةِ اللهِ عِنْدَكَ وَعِنْدَ آلِ بَيْتِكَ وَبِمَنْزِلَتِهِمْ عِنْدَهُ وَبِما اسْتَوْدَعَكُمْ مِنْ عِلْمِهِ فَاِنَّهُ اَكْرَمُ الاَْكْرَمينَ .

 

Şahadet ederim ki Allah’tan; başka ilah yoktur; tektir; ortağı yoktur. Şahadet ederim ki sen onun elçisisin ve sen Muhammed b. Abdullah’sın. Şahadet ederim ki sen Rabbi’nin elçiliklerini ulaştırdın ve kendi ümmetine nasihatte bulundun; Allah yolunda hikmet ve güzel nasihatle cihadı ettin; üzerindeki hakkı eda ettin. Gerçekten sen müminlere karşı şefkatli, kâfirlere karşı ise sert ve katıydın. Ölüm gelip seni yakalayıncaya kadar sen ihlâsla Allah’a ibadet ettin; böylece Allah da seni kendilerine ikram edilenlerin en yüce mevkisine çıkardı. Senin vasıtanla bizi şirk ve delaletten kurtaran Allah’a hamd olsun. Allah’ım! Muhammed ve Ehl-i Beyt’ine rahmet eyle; kendi rahmetlerini, meleklerinin, peygamberlerinin, elçilerinin, Salih kullarının, gökyüzü ve yeryüzündeki varlıkların ve ey âlemlerin rab’i, evvelkilerden sonrakilere kadar sana tespih edenlerin salât ve selamı kulun, elçin, peygamberin, eminin, seçtiğin, habipin, aradığın, beğenip çıkardığın, kendine has ve halis kıldığın ve yarattıkların arasından seçtiğin Muhammed’e kıl; ona fazilet, üstünlük, vesile ve yüce derece ver ve onun evvellerden sonrakilere herkesin gıpta edeceği beğenilmiş bir makama yükselt. Allah’ım; sen dedin ki: “eğer onlar kendi nefislerine zülüm ettiklerinde sana gelip de Allah’tan bağışlama dileseler ve elçinde onlar için bağışlanma dilese, Allah’ı tövbeyi kabul eden ve şefkatli bulurlar.” İlahi! Gerçekten ben bağışlanma dileyerek ve günahımdan tövbe ederek seni peygamberine geldim; o halde Muhammed ve Ehl-i Beyt’ine rahmet eyle ve günahlarımı bağışla. Efendim! Senin ve Ehl-i Beyt’inin vasıtasıyla günahlarımı bağışlaması için senin ve benim rabbim olan Allah’a yöneldim. Sizden dolayı musibete uğradık ey kalbimizin sevgilisi; pek de büyük bir musibete; senin ayrılığınla bizden vahi kesildi. Şimdi seni kaybettiğimize göre inna lillah ve inna ileyhi raciun (biz Allah için ve biz o’na dönücüleriz). Efendimiz ya Resulullah! Allah’ın rahmeti senin ve tertemiz Ehl-i Beyt’inin üzerine olsun. Bu cumartesi günü sana ait bir gündür ve ben ise bugünde senin misafirinim, senin komşunum. O halde beni misafirliğine kabul et ve bana sığınak ver. Gerçekten sen cömert ve misafirperversin; -Allah tarafından insanlara- sığınak vermeye emredilmişsin. O halde beni misafir et ve güzel bir şekilde ağırla. Bize iyi bir şekilde sığınak ver; Allah’ın senin ve Ehl-i Beyt’inin Allah tarafından insanlara- sığınak vermeye emredilmişsin Allah’ın size verdiği ilmin hakkı için; gerçekten o cömertlerin en cömerdidir.”

Selam olsun sana ey Allah’ın resulü; Allah’ın rahmet ve bereketleri senin üzerine olsun. Selam olsun sana ey Muhammed b. Abdullah; selam olsun sana ey Allah’ın seçtiklerinin en üstünü; selam olsun sana ey Allah’ın habipi; selam olsun sana Allah’ın seçtiği; selam olsun sana ey Allah’ın emini; şahadet ederim ki sen Allah’ın resulüsün; şahadet ederim ki sen Abdullah oğlu Muhammed’sin; şahadet ederim ki sen gerçekten ümmetine nasihatte bulundun, Rabbi’nin yolunda cihad ettin ve yakin (ölüm) gelip seni buluncaya kadar o’na ibadet ettin; o halde Allah, ümmetinden dolayı bir peygamberini mükâfatlandırdığı en üstün mükâfatla seni mükâfatlandırsın ey Allah’ın elçisi. Allah’ım! Muhammed ve Ehl-i Beyt’ine rahmet eyle. İbrahim ve İbrahim oğullarına ettiğin rahmetin en üstünüyle; gerçekten sen övgüye layık yücesin.

Read 5720 times