Çocukların Allah ile İlgili Soruları

Rate this item
(0 votes)
Çocukların Allah ile İlgili Soruları

Çocuğun Allah hakkındaki sorularından kaçmamak gerekir. Bu gibi sorulara doğru, sağlam ama anlaşılır ve basit cevaplar verilmelidir. Âlemde var olan düzen ve bu düzene dayalı delillerden yararlanıp çocukların kendi çevrelerinde bulunan nimetlerden örnek vererek Allah’ın varlığını; ilim, kudret ve rahmet gibi sıfatlarını ispatlamak mümkündür.

Çocukların Allah ile İlgili Soruları
 İslam’da çocukların dinî eğitimine çok önem verilmiştir. Resulullah (s.a.a) ve Masum İmamlardan (a.s) bu konuda bine aşkın hadis nakledilmiştir.[1] İslam’ın, çocuğun doğumundan önceyi bile kapsayan eğitim programı vardır.Dünyaya gelen her çocuğun fıtratında Allah’a yöneliş ve tevhit eğilimi vardır. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur:

“Her çocuk İslam fıtratı üzere yaratılmıştır ancak baba ve annesi onu Yahudileştirir ve Hıristiyanlaştırır.”[2]

Baba ve anne sürekli araştırarak çocuklarının fikrî ihtiyaçlarını tespit etmeli doğru yoldan ona bilmedikleri konuları öğretmeli, sorularını cevaplamalı ve çocuklarını dinî yönden eğitmelidirler.

Dinî Eğitim Yolları:

1- Pratik Eğitim: Baba ve annenin kişiliği çocuklarının kişiliğinin oluşumunda büyük ölçüde etkilidir. İnsan aile içinde ve kişisel hayatında dinî emirlere riayet ederse, örneğin namazını sürekli vaktinde kılar, oruç ve diğer fatzları yerine getirmeye özen gösterirse, sürekli Allah’ı anarsa örneğin yemeye başlarken bismillah der ve bitirince elhamdülillah derse, Allah’ın sonsuz nimetlerine şükrederse bütün bu davranışlar çocuğa Allah’ı tanıma dersi verir. Çocuğun beyni bir fotoğraf makinesi gibi önünde bulunan her şeyden fotoğraf alır. Bu yüzden çocuk dünyaya geldiğinde onun sağ kulağına ezan ve sol kulağına kamet okumak müstehaptır. Böylece Allah-u Ekber nidası doğuşundan itibaren onda etki bırakır ve o tevhit akidesiyle aşina olur.

Çocuk başkalarının sözlerini dinlemekten çok etrafındakilerin davranışlarından ders alır. Buna göre çocuğun bizim zor zamanlarda Allah’ı çağırarak Allah’a tevekkül ettiğimize şahit olması, dilde Allah’a tevvekkül et demekten daha eğiticidir.

2. Kur’an öğretimi: Din önderleri çocuklarınıza Kur’an öğretin diye emretmişlerdir. İmam Cafer Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur:

“Çocuklarınıza Yasin Sûresini öğretin çünkü bu sûre Kur’an’ın çiçeğidir.”[3]

Açıktır ki bu öğretim sadece Kur’an’ı ezberletmek ve üzerinden okumakla sınırlı değildir, Kur’anî kavramları ona öğretmeyi de içerir. Biz, İslam’ın bir çok temel ilkelerini bu yolla çocuğa öğretebiliriz.

3- Çocuğu manevî toplantılara götürmek: Örneğin camilere, dua merasimlerine, muteber dinî kurum ve heyetlerin toplantılarına vb. yerlere götürmek. Böylece çocuk yakından birçok sorularının cevabını güvenilir ve bilen kişilerden öğrenebilir.

4- Çocukların dinî sorularına basit ama doğru cevaplar vermek: Çocuklar gördükleri ve duydukları şeyler hakkında çok soru sorarlar. Çocukların dinî soruları, onların tam bir imana erişmelerini sağlayan adımlardır. Bu tür soruları bizi endişelendirmemelidir.

Çocuğun Allah’ı tanımayla ilgili sorularına karşı tutumumuz:

a) Bu sorulara doğru aynı zamanda basit ve açık cevaplar verilmelidir. Basit bir anlatımla ve Allah’ın bütün kullarına vermiş olduğu nimetlerden örnekler vererek en güzel ve anlaşılır yolla düzen burhanına dayanarak Allah’ı ve onun yüce sıfatlarını çocuğa ispatlamak mümkündür. Bu burhan Allah’ın ispatı için en kapsamlı ve anlaşılır burhandır. Kur’an-ı Kerim ve hadislerde de bu burhana çok önem verilmiştir. Bu burhanda zor felsefî kavramlara ihtiyaç duyulmadığı için herkes için anlaşılır bir ispatlama yoludur.

b) Tabiattan yararlanmak. Çocuğu ilginç yapıya sahip Allah’ın mahluklarıyla tanıştıralım. Yerin, göğün ve denizlerin yaratılışında Allah’ın gücünün tecellisini çocuğumuza gösterelim.

Kur’an’da bir çok âyet bizi tabiat hakkında düşünmeye davet ediyor. Örneğin Kur’an’da bal arısı hakkında şöyle deniyor:

“Rabbin, bal arısına, “Dağlardan, ağaçtan ve insanların yaptıkları şeylerden kendine evler edin.” diye vahyetti. Sonra her çeşit meyveden ye, ardından emre boyun eğerek Rabbinin yollarını kat et. Onun karnından çeşitli renklerde bir içecek çıkar ki, onda insanlar için şifa vardır. İşte bunda düşünen bir topluluk için bir âyet vardır.”[4]
Yine devenin ve göğün yaratılışı hakkında şöyle buyuruyor:

“Bakmazlar mı devenin nasıl yaratıldığına, göğün nasıl yükseltildiğine, dağların nasıl dikildiğine, yeryüzünün nasıl yayıldığına?”[5]
Eğer yaratılışın ilginç örneklerini çocuğumuza basit bir dille anlatırsak büyük ölçüde onun Allah’ı tanımasını sağlamış oluruz.

c) Çocuğun bir çok sorularının cevabını Kur’an’dan çıkarabiliriz; örneğin çocuğumuz bize Allah kimdir diye sorarsa şu âyeti ona okuyabiliriz:

“Allah gökleri ve yeri yaratan, gökten su indiren, onunla sizin için rızk olarak meyveler çıkarandır. O’nun emriyle denizde hareket etmesi için gemileri emrinize verdi, ırmakları emrinize verdi.”[6]
Yine buyuruyor ki: “O, merhamet edenlerin en iyisidir.”[7] Somut örneklerle Allah’ın merhamet ve şefkatini çocuğa açıklamalıyız.

d) Bir çok şeyin görülmediği halde var olduğunu ona anlatmalıyız. Örneğin hava veya akıl görülmeyen ama varlığında kuşku olmayan varlıklardandır. Bu gibi şeyleri inkâr etmek mümkün olmamasına rağmen bunlar görülmemektedirler. Yüce Allah da vardır ama görülmemektedir.

“Gözler onu göremezler…”[8]

e) Uygun dinî hikayeleri anlatmak. Çocuklar öykü ve kıssa dinlemeyi çok severler. Kur’an’da yer alan öyküleri basit bir anlatımla anlatırsak dinî mesajların bir çoğunu dolaylı olarak ona aktarmış oluruz. Örneğin Hz. İbrahim’in (a.s) müşriklerle tartışmalarını ve onun Yüce Allah’ın varlığını ve birliğini ispat etmek için ileri sürdüğü güzel delilleri anlatmak gerekir.

f) Çocukların kendi tecrübelerinden yararlanmak. İnsanların dine ihtiyaç duyduklarını anlatmak için çocuğun bir haftalık programını ona örnek vererek, insanın programsız ilerlemesinin mümkün olmadığını anlatmak gerekir. Sonra Yüce Allah’ın peygamberler vasıtasıyla insanlara göndermiş olduğu hayat programına din denildiğini anlatmak mümkündür.

–—

[1] Üstad Hüseyin Mezahirî, Hanevade der İslam, s. 121.

[2] Sefinetu’l-Bihar, c. 2, s. 372.

[3] Mustedreku’l-Vesail, c. 4, s. 325.

[4] Nahl, 68-69.

[5] Gaşiye, 2-17.

[6] İbrahim, 64.

[7] Yusuf, 64.

[8] En’am, 103.

Read 1203 times