Günlerdir Şam sokaklarından, Suriye’den, Sednaya’dan yayın yapan gazeteler, televizyonlar böyle bir şey olmamış gibi davranıyorlar. Çünkü Suriye sahasında ABD-İsrail gerçekliği örtülmeye çalışılıyor.
Örneğin:
Suriye’ye dönüşler çığ gibi. Gerçek ise İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın önceki akşam TBMM Genel Kurulu’nda verdiği sayılarla ortaya çıkıyor: “Toplam 4 milyon 171 bin 415 yasal olarak kalan yabancı var. (…) Gönüllü, güvenli, onurlu geri dönüşlerle ülkesine dönenler 8 Aralık’ta Şam düştüğünde günlük 240’dı. Suriye özgürlüğüne kavuştuğunda günlük 1847 oldu.” Yani toplam dönen Suriyeli sayısı, 13 Aralık itibarıyla 7 bin 621’di.
Bir de Sednaya yalanları var. Yapay zekâyla yapılmış videolar dönüyor. Mustafa Armağan gibi sözde tarihçilerin ‘Sednaya’daki gizli tüneller’ diye paylaştığı yerler, İngiltere’nin Dover kasabasındaki kalenin içi çıktı.
Sednaya Hapishanesi Mahkumlar ve Kayıplar Derneği Başkanı Diab Serriya bile duruma isyan etti. Serriya, “Öncelikle, Sednaya Hapishanesi hakkında yayılan bu kemik öğütme veya mahkûmlara işkence için kullanılan pres iddiaları, tamamen yalan. Görsellerde gösterilen bu pres, aslında bir marangoz atölyesinin tahta presidir. 2008’den önce, Sednaya Hapishanesi'nde bir marangoz atölyesi bulunuyordu. Ancak isyan ve çatışmalar sonrası bu atölye kapatıldı. Bu pres kesinlikle mahkûmların cesetlerini öğütmek ya da işkence yapmak için kullanılmamıştır. İnternette, bu tip preslerin benzer modellerini kolayca bulabilirsiniz.” dedi.
Peki tüm bu yalanlar niye ortaya atılıyor?
Gizlenen, perdelenen gerçek ne? Şudur:
Suriye yönetiminin düşmesinden sonra İsrail, Suriye’de Golan Tepeleri’nden Şam’a kadar ilerledi. Arada yalnızca 15 kilometre var. İsrail’in Suriye’de el koyduğu alan, üç Gazze büyüklüğünde. Suriye’nin askerî altyapısını büyük oranda tahrip ettiler.
Dikkat ederseniz, günlerdir Şam sokaklarından, Suriye’den, Sednaya’dan yayın yapan gazeteler, televizyonlar böyle bir şey olmamış gibi davranıyorlar.
Çünkü Suriye sahasında ABD-İsrail gerçekliği örtülmeye çalışılıyor.
Son olarak HTŞ, Filistin direnişinin silahlarına el koydu.
HTŞ temsilcileri, Suriye'deki Filistinli gruplarla bir araya geldi. HTŞ, Filistinlilere artık silah, eğitim kampı ya da askeri karargâh bulundurmalarına izin verilmeyeceğini bildirdi.
Filistinli grupların yeni Suriye Devleti çatısı altında sadece siyasi çalışmalar ve hayır işleri yapabilecekleri bildirilirken, askeri oluşumların bir an önce feshedilmesi gerektiği iletildi.
El Fetih, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC), Filistin Halk Kurtuluş Cephesi-Genel Komutanlık (FHKC-GK), Saiqa ve Filistin İslami Cihad (FİC) Şehit Ali Esved Tugayı gibi Filistinli gruplar, on yıllardır Suriye'de Esad Hükûmeti’nin misafiri olarak varlık gösteriyordu.
Rus üslerini vurabileceklerini fakat tercih etmeyeceklerini belirten HTŞ Lideri Colani, konu İsrail olunca daha sakin bir üslup kullanıyor. “İsrail'in argümanları artık dayanaksız ve son ihlallerini haklı çıkarmıyor.” dedi, İsrail'in Suriye'de angajman sınırlarını aştığını ve bunun da bölgedeki gerilimi artırdığını söyledi.
Suriye'nin yıllarca süren çatışmalardan sonra tükendiğini vurgulayan Colani, bu aşamada önceliğin, daha fazla yıkıma yol açabilecek çatışmaların içine çekilmek değil, yeniden inşa ve istikrarı sağlamak olduğunu sözlerine ekledi.
Colani güzellemesi yapan, Suriye yalanlarına sarılan basının işte üzerine örttüğü gerçek tehdit bu:
ABD-İsrail saldırganlığı.