İmam Hamanei, Hazreti Fatıma'nın (s.a) kutlu doğum günü nedeniyle bugün Tahran'daki İmam Humeyni (r.a) Hüseyniyesi'nde bir grup Ehlibeyt (s.a) mersiyehanı ile görüştü.
Ehl-i Beyt (s.a) mersiyehanlarına seslenen İmam Hamanei, “Mersiyehanlık önemli bir açıklama aracıdır. Şüphe uyandırmak düşmanın temel amaçlarından biridir ve bugün bir açıklamaya ihtiyacımız var. Sizler Ehl-I Beyt (s.a) mersiyehanları olarak bu büyük işi yapabilecek olanlar arasındasınız” dedi.
İmam Hamanei'nin konuşmasının önemli başlıkları şöyle:
Hazreti Fatıma (s.a) hak yolunda direniş, cesaret, açık sözlülük, mantık ve muhakeme gücü konusunda tüm insanlık için mükemmel örnektir.
Düşmanlar toplumda korku, nifak ve ümitsizlik yaratmaya çalışmaktadır. Şeytan’a itaat edenlerin özelliği abartı ve yalan söylemedir, çözüm ise cihad-ı tebyin, gerçekleri açıklamak ve kabul edilebilir mantık sunmaktır.
İran İslam Cumhuriyeti'nin bölgedeki herhangi bir eylem için vekil bir güce ihtiyacı yoktur. Yemen'in, Hizbullah'ın, Hamas'ın ve İslami Cihad'ın savaşı ve mücadelesi iman gücüne dayanmaktadır.
Siyonist rejimin Hamas ve Hizbullah'ı yok etmeye yönelik hedeflerinden hiçbiri gerçekleşmemiştir.
Bölgenin şerefli ve asil milletleri, Allah'ın izniyle bu alçak rejimi ortadan kaldıracak ve bölge için daha güzel bir yarın oluşturacaktır.
Yabancı hükümetlerin yardım ve planlamasıyla isyancı bir grup, Suriye'nin iç zayıflıklarından yararlanarak bu ülkeyi kaosa sürüklemeyi başardı.
Amerika'nın bölge ülkelerine yönelik ikili planı vardı, bu, zorbalıkla uzlaşan otoriter bir bireysel hükümeti hakim kılmak ya da eğer bu mümkün olmazsa o ülkede kargaşa ve kaos yaratmaktır. Onların Suriye'deki planları kafa karışıklığına ve kaosa yol açmış, şimdi de Amerika, Siyonist rejim ve müttefikleri, zafer duygusuyla şeytanın dostları gibi saçma sapan konuşmaya başlamışlardır.’
İmam Hamanei, ABD’li bir yetkilinin üstü kapalı olarak “İran’da ayaklanmak isteyen herkese yardım etmeye hazırız” şeklindeki açıklamalarına değinerek, “Aptallar kebap kokusu almış gibi görünüyorlar ama İran milleti bu konuda ABD’nin paralı askeri olmayı kabul eden herkesi ayaklarının altına alacaktır.’
İmam Hamanei, bölgedeki gelişmelerle ilgili bir başka hususu da dile getirerek Siyonist unsurların zafer iddiasına, övünme ve abartmalarına değinerek şunları söyledi: ‘Zavallılar, hani nerede kazandınız? 40 bin kadın ve çocuğu bombalarla öldürmeniz ama savaşın başında belirttiğiniz hedeflerden bir tanesini bile gerçekleştirememeniz bir zafer mi? Hamas'ı yok edip Gazze'deki esirlerinizi kurtarabildiniz mi? Seyyid Hasan Nasrallah gibi büyük bir şahsiyetin şehadetine rağmen Lübnan Hizbullah Hareketini yok edebildiniz mi?’
İmam Hamanei, Hizbullah, Hamas ve İslami Cihat'ın da aralarında bulunduğu bölgedeki direnişin canlı ve büyük olduğunu belirterek Siyonistlere seslendi ve şu ifadelerde bulundu: ‘Siz galip değil, mağlupsunuz.’
İmam Hamanei, Siyonistlerin Suriye topraklarında ilerleyişinin ve işgalinin kendilerine karşı tek bir askerin bile direnememesinin sonucu olduğunu belirterek şunları söyledi: ‘Bu engel olmadan gerçekleşen hareket bir zafer değildir ve elbette, gayretli ve cesur Suriye gençliği sizi oradan çıkaracaktır.’
İmam Hamanei’nin bölgedeki gelişmelere ilişkin bir diğer açıklaması da İran'a karşı bölgedeki vekil güçlerini kaybettiği yönünde yürütülen psikolojik ve propaganda savaşına ilişkindi ve İslam İnkılabı Rehberi konuyla ilgili olarak şunları söyledi: ‘İran İslam Cumhuriyeti'nin bölgedeki herhangi bir eylem için vekil bir güce ihtiyacı yoktur. Yemen'in, Hizbullah'ın, Hamas'ın ve İslami Cihad'ın savaşı ve mücadelesi iman gücüne dayanmaktadır.
Yemen'de, Irak'ta, Lübnan'da, Filistin'de ve Allah'ın izniyle yakın gelecekte Suriye'de imanlı ve şerefli yiğitler ve İran İslam Cumhuriyeti zulme karşı cani Siyonist rejime karşı savaşmaktadır ve Allah'ın izniyle bu rejimi bölgeden temizleyeceğiz.
İmam Hamanei, bu sözleri siyasi bir söylem değil, somut gerçekler olarak nitelendirdi ve Hizbullah'ın güçlü, cesur ve onurlu hareketinin 1960'larda Lübnan'daki huzursuzluk ve iç savaşlardan yükselişine değinerek şu ifadelerde bulundu: ‘Bu tehdit ve güvensizliklerin ortasından Lübnan'da Hizbullah gibi büyük bir fırsat ortaya çıktı ve Seyyid Abbas Musavi gibi büyüklerinin şehit edilmesi gibi olaylar onu zayıflatmadığı gibi daha da güçlendirdi ve direnişin bugünü ve yarını da aynı böyle olacaktır.
Tehditlerden fırsatlar doğar ama bu, bilinç ve sorumluluk duygusuna sahip olmaya bağlıdır. Yarın bölge bugünden daha iyi olacaktır. Suriye'de de güçlü ve onurlu bir hareketin ortaya çıkacağını öngörüyoruz. Çünkü bugün Suriyeli gençlerin kaybedecek hiçbir şeyi yok, okulları, üniversiteleri, evleri, sokakları güvensiz, bu nedenle güvensizliği planlayan ve uygulayanlara karşı güçlü bir duruş sergilemeleri ve onlara galip gelmeleri gerekmektedir.’