Displaying items by tag: Siyonist İsrail
İşte ABD’nin gerçek yüzü
İnsanlığa ihanet eden ABD’nin gerçek yüzü bu işte…
Terörist İsrail politikasında ikiyüzlü ve çelişkili açıklamalar sergileyen ABD’nin Siyonizme tam destek verdiğinden şüphe yok. İsrail’i ziyaret eden ABD Genelkurmay Başkanı Dempsey, Siyonist İsrail ordusuna büyük övgüler düzdü. Irkçı Netanyahu da, “Amerikan halkı, askerleri ve hükümetinden daha iyi bir dostumuz yok” dedi.
Terörist İsrail politikasında ikiyüzlü ve çelişkili açıklamalar sergileyen ABD’nin siyonizme tam destek verdiğinde şüphe yok. İsrail’i ziyaret eden ABD Genelkurmay Başkanı Dempsey, Siyonist İsrail ordusuna büyük övgüler düzdü. Irkçı Netanyahu da, “Amerikan halkı, askerleri ve hükümetinden daha iyi bir dostumuz yok” dedi.
ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey ile Kudüs’te bir araya gelen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Dempsey’e hitaben, “Siz çok iyi bir dost ve Amerikan-İsrail ilişkilerinin önemli bir savunucusu oldunuz. Bunun için minnettarız” ifadesini kullandı.
Dünyadaki ve Ortadoğu’daki Amerikan askeri işgalinin genişlediğine dikkat çeken Netanyahu, “Amerikan halkı, askerleri ve hükümetinden daha iyi bir dostumuz yok. Siz sadece ABD için değil, aynı zamanda özgürlük (!) için savaşıyorsunuz” dedi.
ABD Terörist Ordu İle Gurur Duyuyor
Kendileri için “en önemli hediyenin” İsrail ordusu ile geliştirdikleri “dostluk” olduğunu ifade eden ABD Genelkurmay Başkanı Dempsey ise “Onlarla (İsrail ordusu) gurur duyduğunuzu biliyorum. Biz de onlarla gurur duyuyoruz” ifadesini kullandı. Dempsey, İsrail’e, İran ile nükleer anlaşmaya varılsın ya da varılmasın, “potansiyel düşmanlara karşı askeri hattın korunacağı” güvencesini vermişti.
Nükleer Müzakerelere Siber Saldırı
Rus siber güvenlik şirketi Kaspersky, İran’la nükleer müzakerelerin yürütüldüğü otellerin siber saldırılara maruz kaldığını açıkladı. Şu ana kadarki “en usta, gizemli ve güçlü tehdit” denilen saldırıların arkasında İsrail’in olduğu iddia edildi. Şirket tarafından yapılan açıklamada, otellerin sistemlerini hedef alan kötü amaçlı yazılımların çok karmaşık olduğu, bu kadar sofistike bir saldırının ancak bir devlet sponsorluğunda yapılabileceği belirtildi. İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Tzipi Hotovely ise, siber casusluk saldırılarının arkasında İsrail’in olduğu iddialarını yalanladı.
Hotovely, haberleri “temelsiz” olarak nitelendirdi ve “Bundan çok daha önemli olan, neticede kendimizi İran nükleer şemsiyesi ile karşı karşıya bulacağımız kötü bir anlaşmayı engellemektir” ifadesini kullandı.
milligazete
Ruhani: “Sonuna kadar Suriye halkı ve hükümetinin yanında yer alacağız”
Cumhurbaşkanı Ruhani, Tahran’da bulunan Suriye Meclis Başkanı’nı kabul ettği görüşmede, sonuna kadar Suriye’nin yanında duracaklarını belirtti.Mehr Haber Ajansı’nın haberine göre, İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Tahran’da bulunan Suriye Meclis Başkanı Cihad Laham ile yaptığı ikili görüşmede, “İran halkı ve hükümeti sonuna kadar Suriye halkı ve hükümetinin yanında yer alacak” dedi.
Tahran’da düzenlenen görüşmede Ruhani ve Laham ikili ilişkilerin yanı sıra, Suriye’deki son durumu da ele aldılar.
Cumhurbaşkanı Ruhani, Suriye Meclis Başkanı ile düzenlediği görüşmede Suriye Ordusu ve halkının teröristlere karşı verilen mücadeleyi kazanacaklarını umduğunu belirterek, “Suriye halkı bazı ülke ve terör grupları tarafından çıkarılan ve istenmeyen bir savaş ile yüz yüzeler ama bir ulus istediği taktirde tüm karmaşık komplolara karşı direnebilir, aynen büyük İran halkının Mukaddes Savunma (İran-Irak Savaşı) döneminde ve bir çok ülkenin Saddam’ı desteklediğine karşın bu savaştan zaferle ayrıldığı gibi” dedi.
Ruhani ve Laham görüşmesinde, Suriye Meclis Başkanı ise Suriye halkı ve Cumhurbaşkanının selamlarını ileterek, “Suriye halkı ve hükümeti, dost ve kardeş İran halkının yaptığı yardım ve destekleri unutmayacak “ dedi.
İran ve Suriye meclis başkanları görüştü;
Laricani: “Suriye Terör ve Siyonist Rejim ile mücadelede öncü ülkedir”
İran İslami Şura Meclisi Başkanı, Suriyeli mevkidaşı ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Suriye’nin terör ve Siyonis Rejim’e karşı mücadele konusunda öncü ülke olduğunu söyledi.Mehr Haber Ajansı’nın haberine göre, İslami Şura Meclisi Başkanı Ali Laricani, Tahran’da bulunan Suriye Meclis Başkanı Muhammed Cihad el Leham ile düzenlediği ortak basın toplantısında, terör belasının sadece tek bir ülkeye ait olmadığını belki tüm insanlığın ortak sorunu olduğunu belirtti ve teröre karşı mücadelede ise Suriye devletinin öncü konumda olduğuna vurgada bulundu.
Laricani ayrıca Suriye’nin yıllardan beri Siyonist İsrail Rejimi’ne karşı mücadele ettiğini ve günümüzde ise yinede bu konuda öncü ülkelerden olduğunu söyledi ve “Elbette son 4 yıl boyunca bazı ülkeler terör gruplarını destekleyerek, Suriye için bazı sorunlar çıkarmayı başardı ama Suriye halkının direnişi ile bu maceraperest hedefleri büyük oranda etkisiz hale getirildi” diye konuştu.
İslami Şura Meclisi Başkanı sözlerinin devamında ise bazı Batılı güçlerin ve bölgedeki hükümetlerin teröristlere verdiği desteği hatırlatarak “Biz Suriye halkının bu mücadelede başarılı olacağına inanıyoruz” dedi.
Seyyid Hasan Nasrullah’ın Konuşmasından Bazı Satır Başları…
Seyyid Hasan Nasrullah’ın Konuşmasından Satır Başlarını Derleyebildiğimiz Kadarıyla Yayınlıyoruz…
Hizbullah Şehidlerini Anma Programı Başladı
Seyyid Hasan Nasrullah Konuşmasına Son Günlerdeki Olayları Değerlendirmekle Başladı…
Seyyid Hasan Nasrullah: Ey Şehidlerimiz, Şehadetiniz Kutlu Olsun…
Seyyid Nasrullah: İmam Hüseyin (as) Tehditler Karşısında Ne Cevap Verdiyse, Bizim Şehidlerimizde Netanyahu’ya Aynı Cevabı Verdiler…
Seyyid Hasan Nasrullah: Şehidlerimiz, Direnişin Bitmeyeceğinin Göstergesidir…
Seyyid Hasan Nasrullah: Bütün Ortadoğu, Siyonist Kanser Tümöründen Kurtulmak İstiyor…
Seyyid Hasan Nasrullah: Siyonist Rejim Bölgedeki Parçalanmışlıklardan İstifade Ediyor, Ne Yazık ki Bir Arap Birliğinden Söz Edemiyoruz…
Seyyid Hasan Nasrullah: Bu Suikast, Abbas Musavi’ye Yapılan Suikastın Benzeridir…
Seyyid Hasan Nasrullah: Şehidlerimiz Bize Gurur Veriyor, Onlar Kudüs’e Giden Yolu Açmışlardır…
Seyyid Hasan Nasrullah: Biz Şehidlerimizi Saklamayız, 50 Şehidimizde Olsa Açıklarız…
Seyyid Nasrullah: İsrail, Nusra’nın O Bölgede Bulunmasından Rahatsız Olmazken, Bir Araçta Bulunan 7 Gençten Korkuyor…İsrail Kunaytra (Golan) cinayetiyle tekfirci teröristlere verdiği bir delildir. Onlar bizim Suriye’de meşgul olduğumuzu sanıyordu fakat öyle değil. Siyonist İsrail’in bu cinayetleri ve suikast düzenlemeleri Lübnan için ilk değildir. Lübnan’da bu tür cinayetleri devam ettirmektedir.
Seyyid Hasan Nasrullah: Kunaytra Şehitlerinin İran, Lübnan ve Suriye Direnişini Tek Vücut Haline Getirdi.
Seyyid Hasan Nasrullah: Biz Filistini Unutmadık, Unutmayacağız…
Artık İsrailliler istediği şekilde insanları öldürüp günlük hayatlarına ve uykularına devam edemeyecekler.
Siyonist Rejim, Kunaytra Katliamını Başlattığında Sonuçlarını Kestiremeyecek Kadar Ahmak Olduğunu Gösterdi…
Seyyid Hasan Nasrullah: Hz. Zeyneb’in(as) Kerbela’da Dediği Gibi: Allah Ne Yaptıysa Güzel Yapmıştır…
Seyyid Hasan Nasrullah: Hizbullah Karşılık Verecek mi Sorularına En Güzel Cevap; Şeba’ya Yaptığımız Saldırıdır…
Seyyid Hasan Nasrullah: Siyonist Rejime Sesleniyorum; Madem ki Güçlüsün, Suikastı Niçin Üstlenemiyorsun?
Seyyid Hasan Nasrullah: Hizbullah’ın Sözüne Ne Kadar Sadık Olduğunu, En iyi Düşman İsrail Biliyor…
Seyyid Hasan Nasrullah: Siyonist Düşmanda Biliyordu ki Bizim Bu Saldırıya Cevap Vermeme Gibi Bir Olasılık Yoktu…
Seyyid Hasan Nasrullah: İstediğiniz Kadar Profesyonellikten Bahsedin, İlahi Yardımın Karşısında Hiçbir Güç Duramaz…
Seyyid Hasan Nasrullah: İsrail Her Türlü Önlemi Almıştı, Ancak İslami Direniş Güpegündüz Bu Üst Düzey Operasyonu Gerçekleştirdi…
Seyyid Hasan Nasrullah: Onlar Bizi Güpegündüz Öldürdü, Bizde Onları Güpegündüz Öldürdük…
Seyyid Hasan Nasrullah: 2 Saldırı Arasındaki Bir Fark; Siyonistler Arkadan Saldırdı, Ancak Hizbullah Mücahidleri Adam Gibi Direk Saldırdı…
Seyyid Nasrullah: İki Saldırı Arasındaki Bir Diğer Fark İse, O Korkaklar Saldırıyı Üstlenemedi, Ancak Direniş Saldırı Olur Olmaz Biz Yaptık Dedi…
Seyyid Hasan Nasrullah: Biz İsrail’i Her Yerde Mağlup Ettik; 2006’da Gazze’de Her Yerde Mağlup Ettik…
Seyyid Hasan Nasrullah: Suriye’de Bulunan Tekfirci Zihniyetler, İsrail’in Uşaklarıdır…
Seyyid Nasrullah Düşmana Çok Önemli Mesajlar Verdi…Seyyid Hasan Nasrullah: Siyonist Düşmanın Saldırısına, Her Yerde ve Her Vakitte Koşul Ne Olursa Olsun Cevap Vermek Bizim Hakkımızdır...
Seyyid Hasan Nasrullah: Siyonist Rejim Bu Saldırılarıyla, Önümüzdeki Seçimlere Yatırım Yapmayı Planlarken, Bu Seçim Onun İçin Kabus Olacak…
Seyyid Hasan Nasrullah: İsrail Çatışmadan Kaçıyor… Bu Saatten Sonra Düşman Bilsin ki, Hizbullah Kadrolarından Bir Kişiye Bir Saldırı Olursa Bunu İsrail’den Bileceğiz ve Onlara İstediğimiz Zaman ve İstediğimiz Şekilde Cevap Vereceğiz…
Seyyid Hasan Nasrullah Son Olarak, Şehidler Zaferi Bize Hediye Ettiler Dedi ve Konuşmasını Sonlardırdı…
Hizbullah-Ensarullah ve İran
İmam Musa Sadr ve Mustafa Çamran’ın oluşturduğu Hizbullah, nasıl Lübnan’da doğarak İsrail-ABD ve Batılı güçleri ülkeden kovduysa, Kum-Necef Medreselerinde yetişen Yemen Ensarullah Hareketi de başta yerli işbirlikçiler ve Körfezin Sefil Arabistan Kırallıklarına gerekli cevabı verecektir.
Son günlerde Ortadoğu’da çok hızlı gelişmeler oluyor. Siyonist İsrail’in güvenliği için Arap ve İslam ülkeleri ‘Arap Baharı’ diye tarumar edilirken, Suriye Batı destekli Tekfirci IŞİD terörüne 4 yıldır direniyor.
Irak’ta İran’a yakın Anti-Emperyalist ve Anti- Siyonist bir Irak görmek istemeyen ABD ve Batı Irak’ta IŞİD ile mücadele ediyorum diye, ülkedeki varlığını meşrulaştırmaya çalışıyor. Oysaki IŞİD’i Irak-Suriye ve İslam dünyasının başına bela eden yine ABD-Siyonist İsrail ve Batı emperyalizmi değil mi?
Siyonist İsrail Suriye’de istediği hedeflere ulaşamayınca, bizzat sahaya inerek IŞİD güçlerine destek vermeye başladı. En son Cihad Mugniye’nin de dâhil olduğu Hizbullah’ın 6 üyesini ve bir İranlı Generali Suriye’de Golan bölgesinde füzelerle şehit etti. Hizbullah bu saldırıyı karşılıksız bırakmayacaktır.
Siyonist İsrail Gazze ve Batı Şeria’da zor durumda. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu seçimleri kazanamayacağı için, aşırı sağ oyları almak adına, şiddete başvuruyor. Paris’teki Charlie Hebdo saldırısını kınamak için liderlerle Paris’de yürürken, kendisinin 2500 Filistinliye Gazze’de katliam yaptığını unutmuş gözüküyor. Suriye’ye saldırarak, IŞİD ve Nusra güçlerine yardım ettiği yetmedi, şimdide Hizbullah ve İran güçlerine Suriye topraklarında saldırıda bulunuyor.
Bölge yeteri kadar patlamaya hazır bomba iken, İsrail’in saldırgan tavırları artık ABD’yi bile bıktırdı. Her ne kadar ABD kongresi Benyamin Netanyahu’yu Kongre’de konuşma yapması için ABD’ye çağırsa da Beyaz Saray bunu diplomatik skandal olarak açıkladı ve Barak Obama Netanyahu ile görüşmeyeceğini bildirdi.
Siyonist İsrail saldırgan, çünkü her geçen gün güvenliği daha da kötüye gidiyor.
Ortadoğu’da Müslümanlar arasında fitne çıkararak El Kaide ve Tekfirci güçlere destek veren Suudi Arabistan da zor durumda. Karal Abdullah öldü. Arabistan Siyonist İsrail’in güvenliğini sağlamak için ne kadar çalışırsa çalışsın artık boş. Arabistan artık kendi derdine düştü. Suriye’yi karıştırmak ve Irak’ı zayıflatmak için El Kaide, IŞİD ve Nusra gibi Tekfirci terörist gruplara her türlü desteği verdi ama başarılı olamadı. Bahreyn işgali, alınlarında kara bir leke olarak kalacak. 1988 de İranlı Hacıları Mekke’de katlederek alınlarına sürdükleri ‘Kara Leke’ daha da büyüyor. Yemen’de yaptıkları ve yaktıkları fitne ateşi de bir gün sönecek. Yapılan tüm zulüm ve haksızlıklar kendilerine dönecek ve Ak Saray’ların dostu Suud Hanedanlığı da yaptıkları zulüm nedeniyle çökecek. İsrail’e yardım eden Suud artık kendisini bile yıkılmaktan kurtaramayacak. Irak ve Yemen sınırına öreceği ‘Batıl Duvar’ ve yapay engeller yıkılmaya mahkûm.
İsrail’i destekleyen ABD ve Batılı Emperyal güçler nasıl Lübnan’dan kaçtılarsa, Suudi Arabistan güçleri de Yemen, Bahreyn, Irak ve Suriye’den kaçmaya mecburlar.
İmam Musa Sadr ve Mustafa Çamran’ın oluşturduğu Hizbullah, nasıl Lübnan’da doğarak İsrail-ABD ve Batılı güçleri ülkeden kovduysa, Kum-Necef Medreselerinde yetişen Yemen Ensarullah Hareketi de başta yerli işbirlikçiler ve Körfezin Sefil Arabistan Kırallıklarına gerekli cevabı verecektir.
Sömürgeci Fransa’nın Paris’teki terörü bahane ederek İslam Dünyasına ve Müslümanlara saldırması, Yemen direnişini durduramaz. ABD’nin Uçak Gemileri ve Siyonist İsrail’in örtülü operasyonları Yemenden doğan Hizbullahi güneşi kapatamaz. İslam Dünyasının, İslam’ın ve Müslümanların başına bela olan Vahhabi-Tekfirci Suudi Arabistan Kırallığı yukarıda Hizbullah aşağıda Ensarullah güçlerinin arasında yok olmaya mahkûm.
İran bölgesel güç olmaktan çıkarak İslam Dünyasına önder, küresel bir güç olma yolun da ilerliyor. ABD yaptırımlar ile hiçbir şey yapamadı. ABD ve Başkan Obama da yaptırımların anlamsızlığını kabul etti. İran Nükleer Müzakerelerden başarı ile çıkarak, ABD ve Batı Emperyalizmine gereken cevabı verecektir.
Suriye, Yemen, Filistin ve Irak’tan sonra gücü daha da artan İran İslam Cumhuriyetinin gelecekteki projesi, ‘İslam Medeniyeti’ ve ‘İslam Dünyası’ olmalı.
İşgal altındaki Kudüs ve Filistin davasına destek veren İran, Mekke ve Medine’nin de işgalini sorgulamalı ve İslam Dünyası Mutahhar yerlere yeni bir yönetim sistemi oluşturmalı.
İslam Dünyasının Birliği ve Vahdet projesi gözden geçirilerek, Küresel Emperyalizim ve Birleşmiş Milletlerdeki 5Süper Güç veya Batılı Güçler de sorgulanmalı. İslam Dünyası da Birleşmiş Milletler’de temsil edilmeli. İşte o zaman İslam Batı’ya daha iyi anlatılır, İslam Dünyasındaki sorunlar daha kolay çözülür ve Bati ile İslam arasındaki ‘Medeniyet Diyaloğu’ daha doğru bir çizgide ilerler. Tüm bu çalışmalar İslam’ın sapkın yorumu olan ‘Vahhabi Düşünce’ ve ‘Tekfirci Terör’ ile mücadeleyi de kolaylaştıracaktır vesselam…
Düşmanlarımız petrolü bir siyasi silah olarak kullanıyor
Venezüella cumhurbaşkanı Nicolás Maduro’yu kabul eden İmam Hamanei, Venezüella devletinin tutum ve siyasetlerinden dolayı, özellikle de Siyonist İsrail rejimi karşısındaki tutumunu takdir ederek müstekbirlik cephesinin Venezüella’ya karşı düşmanlığının nedeninin, Venezüella’nın Latin Amerika gibi bir bölgede izlediği bu etkili ve yiğitçe tutum ve siyasetleri olduğunu bildirerek, İran İslam cumhuriyeti’nin Venezüella ilişkilerini tüm boyutlarda geliştirerek sürdürme konusunda kararlı olduğunu bildirdi.
Bu görüşmede Venezüella’nın müteveffa cumhurbaşkanı Hugo Chavez’i İran’ın iyi bir dostu olarak niteleyen İmam Hamanei, iki ülke arasındaki yakın samimi işbirliğine temasla Nicolás Maduro’ya hitaben, “Siz de kendi sorumluluğunuz döneminde bu işbirliğini sürdürerek, düşmanlarınız tarafından oluşturulan sorunlar ve komploların üstesinden yiğitçe gelmeyi başardınız” ifadesini kullandı.
Kısa bir süre içinde petrolün hızlı bir şekilde değer kaybetmesinin ekonomik olmayan siyasi bir hareket niteleyen İmam Hamanei, “Ortak düşmanlarımız petrolü siyasi bir koz olarak kullanıyorlar ve kesin olarak petrol fiyatlarındaki bu hızlı düşüşte bir rolleri var” dedi.
Petrol fiyatlarının düşmesi karşısında ortak tavrın takınılması hususunda İran ve Venezüella cumhurbaşkanları arasında alınmış kararları kendisinin de teyit ettiğini belirten İmam Hamanei, iki ülke arasındaki işbirliğinin petrol meselesiyle sınırlı olmadığını, halı hazırda beklentilerin çok altında olan iki ülke ekonomik işbirliği ve yatırımlar seviyesinin de hızla artırılmasının gerektiğini söyledi.
İmam Hamanei konuşmasının devamında bölgesel ve uluslar arası alanda Venezüella’nın direniş, siyaset ve girişimlerini takdir ederek, Latin Amerika ülkelerinin gerçekte Venezüella’nın stratejik derinliği olduğunu, Venezüella’nın ülküsünün gerçekte o bölgede çok ülke ve halkın uyanmasına yol açtığını, Amerika’nın Venezüella devleti ve halkına karşı düşmanlığının asıl nedeninin de bu konu olduğunu söyledi.
Siyonist İsrail rejiminin Gazze’ye yönelik başlattığı 51 günlük Gazze savaşı sırasında Venezüella devleti ve yetkililerinin takdire şayan tutum ve siyasetlerini de hatırlatan İmamHamanei, Siyonist İsrail rejiminin dünya genelinde özellikle de bölge halkları nezdinde tamamen nefret edilen bir rejim olduğunu, Venezüella yönetiminin bu rejime karşı yiğitçi tutumunun halklar içerisinde Venezüella için çok sayıda dosta yol açacağını söyledi.
Venezüella devleti için başarılar temenni eden İslam inkılâbı Rehberi Nicolás Maduro’ya hitaben, “Siz genç, irade ve kararlılık sahibi birisisiniz ve İran İslam cumhuriyeti de yıllardır iki ülke arasında var olan ve süre gelen işbirliğini daha da geliştirmek ve artırmak konusunda kararlıdır ve bu ilişkilerin gelişerek devam etmesi her iki ülke halklarının menfaatinedir” ifadesini kullandı.
leader.ir
28. Tahran Uluslar Arası İslami Vahdet Konferansı Son Buldu
28. Tahran uluslar arası İslami vahdet konferansı bir bildiri yayınlayarak çalışmasına son verdi.
28. Tahran uluslar arası İslami vahdet konferansına katılanlar kapanış bildirisinde siyonist İsrail rejiminin Filistin halkına yönelik her çeşit saldırganlık ve tecavüzünü, özellikle Mescidi Aksa'yı ve Filistin halkının evlerini tahrip etme yönündeki çirkef girişimlerini ve Gazze ablukasını şiddetle kınadılar.
28. Tahran uluslar arası İslami vahdet konferansına katılanlar ayrıca direnişi Filistin halkının kendi hakları savunmaları yönünde meşru bir hakkı olarak niteleyerek, ülkelerin demokratikleşmesi veya globalleşme bahanesiyle bazı ülkelerce gerçekleştirilen ferdi veya devlet terörizminin her çeşidini kınadıklarını bildirdiler.
İslam Konferansının kapanış bildirisinde ayrıca İslam mezhepleri arası takrib hedefinin tahakkuku için müslümanların bilinç seviyesinin artırılması ve İslami talim ve ahlakın daha fazla yaygınlaştırılması vurgulanmıştır.
2014… Filistin Direnişi’nin Siyonist İsrail’i perişan ettiği yıl
Filistin direnişi, 2014 yılında dünyanın en güçlü ordularından biri olarak kabul edilen Siyonist Ordu karşısında büyük direniş göstererek, Siyonist Ordu’nun bütün prestijini ve efsaneviliğini yerle bir etti. Sadece bununla da kalmayarak İsrail Ordusu’nun caydırıcılığını yıkarak, kendi caydırıcılığını inşa etti. Askeri uzmanlara göre Filistin Direnişi 51 gün süren son Gazze Savaşı’nda efsane ordu karşısında […]
Filistin direnişi, 2014 yılında dünyanın en güçlü ordularından biri olarak kabul edilen Siyonist Ordu karşısında büyük direniş göstererek, Siyonist Ordu’nun bütün prestijini ve efsaneviliğini yerle bir etti. Sadece bununla da kalmayarak İsrail Ordusu’nun caydırıcılığını yıkarak, kendi caydırıcılığını inşa etti.
Askeri uzmanlara göre Filistin Direnişi 51 gün süren son Gazze Savaşı’nda efsane ordu karşısında büyük bir gelişme kaydetti. Aynı şekilde Direniş, Siyonist İsrail Ordusu’yla ve Batı Şeria’daki ve Kudüs’teki Siyonist yerleşimcilerle doğrudan çatışma halinde de olağanüstü bir gelişme kaydetti.
Uzmanlara göre Siyonist İsrail 2014 yılında, özellikle Gazze Savaşı’nda askeri alanda ciddi kayıplar verdi ve Batı Şeria’daki ve Kudüs’teki münferit operasyonlara tahmin etmediği bir şekilde yakalandı.
2014 yılı: Caydırıcılığın değişimi
“Filistin el-Yevm” Haber Ajansı, Askeri Uzman Yusuf el-Şarkavi ile konuştu. Şarkavi “2014 yılı Direnişin her çeşidi için ayırt edici bir yıl oldu. Özellikle de 51 gün süren Gazze Savaşı’nda direniş, askeri alandaki gücünü ve başarısını ispatladı.
Şarkavi “Son Gazze Savaşı, Filistin Direnişi’nin dünyanın en güçlü ordularından biri olan Siyonist Ordu’ya cevap verebileceğini gösterdi” dedi.
51 gün boyunca Siyonist düşman karşısında eğilmeden direnmenin, Direniş’in yeni bir savaşa hazır olduğu anlamına geldiğini vurgulayan askeri uzman “Direniş 2014 yılında değişen caydırıcılık siyasetini Siyonist düşmana dayatmayı başardı” dedi.
Şarkavi “Gazze Savaşı’nda Tel Aviv’in, Hayfa’nın, Kudüs’ün, Ben Gurion Havaalanı’nın vurulması, Siyonist askerin esir alınması, sıfır noktasında Siyonist askerlerle doğrudan çatışmalara girilmesi ve işgal topraklarında sokağa çıkma yasaklarının dayatılması: Bütün bunlar direnişin başarısını ve önceki yıllara göre büyük bir gelişme gösterdiğini teyit ediyor” dedi.
Son olarak Şarkavi “Hamas’ın kuruluşunun 27. Yıldönümünde gerçekleştirilen askeri tören, direnişin gücünü koruduğunu ve yeni bir savaşa hazır olduğunu ispatladı. Direniş, Allah’ın izniyle 2015 yılında kendisini çok daha fazla geliştirecektir ve caydırıcılığın değişimi aşamasından Siyonist saldırılardan Filistin halkını koruma aşamasına geçecektir” dedi.
2014 yılında 75 Siyonist asker öldürüldü
Öte yandan Filistinli Siyasi Analist Ekrem Ataullah “2014 yılı direniş için en iyi yıldı. Direniş Siyonist düşmanın 2014 yılını zehir etti ve Siyonist İsrail’e şu ana kadar en büyük kaybını Gazze’de verdirdi” dedi.
2014 yılında 74 Siyonist askerin öldürüldüğünü söyleyen Ataullah “Filistin direnişi ilerlemede ve savaş hazırlığında büyük bir örnek teşkil etti” dedi.
Siyasi analist “Benyamin Netanyahu seçimleri kazandığı günden beri Gazze’deki ve Batı Şaria’daki güvenlik kontrolünü elinde tutmakla övünüyordu. Ancak 2014 Netanyahu için çok kötü bir yıl oldu. Çünkü bu yıl Gazze’de onlarca askeri öldürüldü ve askerleri esir alındı” dedi.
2014 yılının Filistin direnişi açısından ilerlemeyle ve başarılarla dolu bir yıl olduğunu vurgulayan Ataullah “Filistin direnişinin savaştaki hatalarından ders çıkararak 2015 yılında daha fazla gelişeceğine inanıyorum. Filistin direnişi gelecek savaşta Siyonist düşmanın karşısına beklenmeyen bir sürprizle çıkacaktır” dedi.
islamanaliz