KALP İNSANI YANSITAN AYNADIR

Rate this item
(0 votes)
KALP İNSANI YANSITAN AYNADIR

“İnsan vücudunda bir et parçası vardır o düzelirse bütün vücut düzelir, o bozuk olduğunda bütün vücut ifsat olur.

    “İnsan vücudunda bir et parçası vardır o düzelirse bütün vücut düzelir, o bozuk olduğunda bütün vücut ifsat olur. İyi bilin ki, işte o et parçası kalptir.” Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve alihivesellem
   İnsan varlığında esas olan kalptir ve kalp vücudun rehberi ve komutanı niteliğindedir. İnsan kalp sağlığına dikkat etmediği taktirde vücut memleketi fesada uğrar. Burada sözü edilen kalpten maksat insanın davranışlarına, düşüncelerine, yaşantısına yön veren kavramlardır.
Yapılan fiil kalbin iyi haline orantılı olursa iyi ve salih amel, kötü haline orantılı olursa boş ve kütü amel insandan südur eder. İnsanın bazı zamanlar yaptığı ibadetler makbul olmadığı gibi, manevi lezzet de alınmaz. Bu durumun sebebi insan vücudundaki kalpten kaynaklanmaktadır.  
   Sosyal hayattaki sorunların asıl kaynağı insanların kalplerinin nasıl şekillendiğinden kaynaklanmaktadır. Kalp aynasını paslandıran insanlar sosyal yaşamlarında daima menfi bir yaşam sergilerler. Ama kalp aynası parlak ve şeffaf olanlar müspet bir yaşam sergilerler. Bu konuda söylenecek ve yazılacak çok şey vardır. Ancak biz temel hatlarıyla çözüme dair olması gerekenleri açıklamaya çalışalım. İnsanın davranışlarında rol oynayan ilim, amel, hal denklemi inkar edilmez bir gerçektir.  İnsanda yaşam şekli, söz, düşünce ve davranış önce ilim olarak öğrenilir sonra kalpte yönü tayin edilir ve sonrasında da davranış şekline yansır.
Doğru veya yanlış her ne şekilde olursa olsun her davranışın gönül boyutu vardır. Davranışların doğru olabilmesi için de mutlak manada gönül meselesinin çözüme kavuşması, huzur bulması gerekmektedir.
   Sosyal, toplumsal, ailevi ve ikili ilişkilerde de kalp önemli bir yer teşkil eder. Hz. Fahri kâinat efendimiz şöyle buyurmuştur; “Mü’in müminin aynasıdır.” Bu gerçeğe göre insanların birbirlerine bakışlarının ve kanaatlerinin gönüllerde oluşan yansıması “ayna/kalp” kavramı ile alakalıdır.  Bakımı yapılmayan, tozları temizlenmeyen maddi ayna bir zaman sonra paslanır ve böylelikle sahibini olduğu gibi yansıtamaz ve sahibi tarafından kırılarak atılır. Kalp aynası da böyledir. Temiz olmadığı veya temizlenmediği zaman kendisini paslı, tozlu görmeye başlar insan ve aynayı kırmak ister.
   Arifler şöyle anlatırlar: Şuhüd ve kurb makamlarında bir kademe yol alan ve hac ibadeti için Mekke'de olan birisi batını gözü ile bir berberin bir domuzu traş ettiğini gördü. Gördüğünü sessiz bir şekilde berbere söyledi. Berber aynayı ona vererek kendisine bakmasını istedi. O aynayı alıp kendisine baktığı zaman, kendisini aynada köpek olarak gördü ve aynayı yere atarak kırdı. Berber; dostum aynayı kıracağına kalp aynanı temizlesene, kalp aynan lekeli olduğu için, bu ayna seni sen olduğu gibi gösterdi. Kusuru aynada değil kendinde araman gerekmez mi?

 


   Bizler aynada neleri görüyoruz veya neleri görmek istiyoruz? Elinize bir ayna alıp baktığınızda gördüklerinizden memnun musunuz? Veya aynayı etrafınızda olup bitenlere, yaşananlara, insanlara tuttuğunuzda gördüklerinizden memnun musunuz?
   Şemsi Tebrizi Makalat-ın birinci bölümünün ikinci sayfasında ne de güzel demiş: "Şimdi ey dost, aynayı elime ver de bakayım diyorsun! Buna bir bahane bulamıyorum, sözünü kıramıyorum, ama gönülden bir bahane bulayım da aynayı sana vermeyeyim diyorum. Çünkü senin yüzünde bir kusurun var desem, belki ihtimal vermezsin, eğer aynanın yüzü kusurludur desen daha beter olur. Sevgi bırakmaz ki bir bahane bulayım. Simdi diyorum ki, aynayı eline vereyim, ancak aynanın yüzünde bir kusur görürsen onu aynadan bilme; aynada sonradan olmuş bil! Onu kendi hayalin bil, yahut kusuru kendinde bul! Bari benim yanımda aynaya bakma. Şart odur ki aynanın yüzünde kusur bulmayasın. Eğer kendine de kusur bulamıyorsan, bari o kusuru bende bul ki aynanın sahibiyim. Aynayı kötüleme!"
   Ayna bakımı yapıldığı, temizlendiği takdirde tozlardan, karıncalanmalardan arıdır, beridir. Ama kalp aynası lekeli olanlar aynalara öfke duyarlar. Aynada onlara hal diliyle şöyle söyler; “Benim varlık nedenim seni güzel göstermektir. Ama sen sorumluluklarını yapmazsan ben seni umduğun gibi güzel gösteremem ki!”
Resulullah (s.a.a): “Dört şey kalbi öldürür: Günah üstüne günah işlemek, kadınlarla çok konuşmak, ahmakla çekişmek, -sen söylersin o söyler ve asla hayra gelmez- ve ölülerle arkadaşlık etmek.” Kendisine şöyle arzedildi: “Ey Allah’ın Resulü! Ölülerden maksat kimdir?” Peygamber şöyle buyurdu: “Eğlenceye dalmış her zengin.”
Selam ve Dua ile…
Mehdi AKSU

Read 4580 times